duygusuz bembeyaz akıyor
göğün ılık göz yaşları
çiçekleri soluyor kırların
bir yıl hissedebilmek için baharı
oturduğum ranzamdan
bir yudumda soluyorum geceyi
yakından deprem
uzaktan halepçe kokuyor
Kenan Eksin uzun yıllar mahpusta birlikte kaldık. Şiire aynı dönemde başladık, sayılır. O günlerden kalma şiirlerini okuduğumda tatlı bir hüzün yaladı geçti duvar günleri anılarımı... Her biri, bir tarihsel acıya denk düşen şiirlerdi bunlar. Nasıl kurulduğuna, nasıl yazıldığına, o yaratım sancısına tanık olmak başka bir duygu elbette. İçinde olduğumuz ve yarasını sahiplendiğimiz Kürdili coğrafyanın zor şiirleriydi onlar...
Eksin'in şiirleri için söylenecek çok mu söz var? Yok aslında. Dedim ya, kanayan bir halkın acılarını, tarihsel bir zeminde, estetik bir algıyla yarına taşıyor o... Kendi öznelik halini ve iç devinimindeki buğuyu hissederek. Şiirin şiir olduğunu unutmadan...
Önder Birol Bıyık
duygusuz bembeyaz akıyor
göğün ılık göz yaşları
çiçekleri soluyor kırların
bir yıl hissedebilmek için baharı
oturduğum ranzamdan
bir yudumda soluyorum geceyi
yakından deprem
uzaktan halepçe kokuyor
Kenan Eksin uzun yıllar mahpusta birlikte kaldık. Şiire aynı dönemde başladık, sayılır. O günlerden kalma şiirlerini okuduğumda tatlı bir hüzün yaladı geçti duvar günleri anılarımı... Her biri, bir tarihsel acıya denk düşen şiirlerdi bunlar. Nasıl kurulduğuna, nasıl yazıldığına, o yaratım sancısına tanık olmak başka bir duygu elbette. İçinde olduğumuz ve yarasını sahiplendiğimiz Kürdili coğrafyanın zor şiirleriydi onlar...
Eksin'in şiirleri için söylenecek çok mu söz var? Yok aslında. Dedim ya, kanayan bir halkın acılarını, tarihsel bir zeminde, estetik bir algıyla yarına taşıyor o... Kendi öznelik halini ve iç devinimindeki buğuyu hissederek. Şiirin şiir olduğunu unutmadan...
Önder Birol Bıyık