İspanya İç Savaşı'nın hemen ertesinde, gencecik bir kızın yazdığı ve 1944 Nadal ödülünü kazanan Hiç, 2004'te yazarının ölümünden sonra dünyanın her yerinde yeniden keşfedildi. On sekiz yaşındaki Andrea, öksüz kaldıktan sonra üniversite eğitimi için köyünden Barselona'ya, zenginliği ve kültürüyle hep gözünü kamaştırmış olan anne tarafından akrabalarının evine gelir. Ancak akrabaları savaş sırasında servetlerini kaybetmiş, korkunç bir yoksullukla baş etmeye çalışmaktadırlar. Genç kız bir yandan okuldaki zengin öğrenciler arasında bocalarken bir yandan da evde tanık olduğu tuhaflıklarla masumiyetini yitirmeye başlar. Karanlık, güçlü bir hayal gücü ile ince mizahı birleştiren ve bir büyüme öyküsü içinde Franko rejiminin ilk günlerini ürkütücü bir berraklıkla anlatan bu roman, pek çok eleştirmen tarafından yirminci yüzyılda Avrupa'da yayımlanan en önemli yapıtlar arasında sayılıyor.
İspanya İç Savaşı'nın hemen ertesinde, gencecik bir kızın yazdığı ve 1944 Nadal ödülünü kazanan Hiç, 2004'te yazarının ölümünden sonra dünyanın her yerinde yeniden keşfedildi. On sekiz yaşındaki Andrea, öksüz kaldıktan sonra üniversite eğitimi için köyünden Barselona'ya, zenginliği ve kültürüyle hep gözünü kamaştırmış olan anne tarafından akrabalarının evine gelir. Ancak akrabaları savaş sırasında servetlerini kaybetmiş, korkunç bir yoksullukla baş etmeye çalışmaktadırlar. Genç kız bir yandan okuldaki zengin öğrenciler arasında bocalarken bir yandan da evde tanık olduğu tuhaflıklarla masumiyetini yitirmeye başlar. Karanlık, güçlü bir hayal gücü ile ince mizahı birleştiren ve bir büyüme öyküsü içinde Franko rejiminin ilk günlerini ürkütücü bir berraklıkla anlatan bu roman, pek çok eleştirmen tarafından yirminci yüzyılda Avrupa'da yayımlanan en önemli yapıtlar arasında sayılıyor.