Birini son görüşünün son görüşün olduğunu bilememek; o anın öylece, önemsizce akıp gitmesine izin vermek; bir sözü, bir bakışı çok görüp sanki yarına çıkacağımızın garantisi varmış gibi tüm bunları yarına ertelemek; daha da kötüsü pat diye, hiç düşünmeden bir söz söylemek ve sonra da bir ömür -artık ne kadarsa- her gün her saniye o anı tekrar tekrar yaşamak, işte cehennem azabı budur. Bir dolmanın içinde sıkışıp kalmak…
Birini son görüşünün son görüşün olduğunu bilememek; o anın öylece, önemsizce akıp gitmesine izin vermek; bir sözü, bir bakışı çok görüp sanki yarına çıkacağımızın garantisi varmış gibi tüm bunları yarına ertelemek; daha da kötüsü pat diye, hiç düşünmeden bir söz söylemek ve sonra da bir ömür -artık ne kadarsa- her gün her saniye o anı tekrar tekrar yaşamak, işte cehennem azabı budur. Bir dolmanın içinde sıkışıp kalmak…