Yazmak bir iz düşümü, fırtına karşısında inatla kulaklara fısıldama çabası. İlk romanım ‘Buluşma’ bir iç hesaplaşma hikâyesi idi. Hiç Kimse ise son yıllarda yaşanılan şiddetli savrulma ve çözülme girdabında karşımızdaki kırık aynadan görünenlerin yansıması.
Toplumsal yaşamda savrulduğumuz yerlerde, sessiz çığlıklarla hâlâ bir şekilde devam eden o bitmez kavgaya dair bir yüzleşme hâli. Yaşamın her alanında yok sayılan ‘Hiç Kimse’lerin öyküsü ve bizlerin yaşamak ağrısına tanıklığı…
Yazmak bir iz düşümü, fırtına karşısında inatla kulaklara fısıldama çabası. İlk romanım ‘Buluşma’ bir iç hesaplaşma hikâyesi idi. Hiç Kimse ise son yıllarda yaşanılan şiddetli savrulma ve çözülme girdabında karşımızdaki kırık aynadan görünenlerin yansıması.
Toplumsal yaşamda savrulduğumuz yerlerde, sessiz çığlıklarla hâlâ bir şekilde devam eden o bitmez kavgaya dair bir yüzleşme hâli. Yaşamın her alanında yok sayılan ‘Hiç Kimse’lerin öyküsü ve bizlerin yaşamak ağrısına tanıklığı…