Gün bugündür ey dost... “Hiç“ olmaya “var“ mısın? “Kendi“ne “hiç“liğin kadar baktın mı hiç... Bul ki nerdesin? Bul ki gökyüzüne inesin! İndiğin gökyüzünden “son“suza gidesin... De ki buldun! Kaybolmayasın... Biliriz ki yetmez çoğu anda aklın yanına “hiç“ eklemedikçe... Bir gün ya da bir an... Fark etmez. Zaman denen, kendimizdeki bölünmüşlüğü hissettiğimiz nokta... O noktadan başlayarak “Hiç“ ersiniz, eğer yoksanız... Kimiz mi? “İnsan“ olmaya çalışmaktan öte...
Gün bugündür ey dost... “Hiç“ olmaya “var“ mısın? “Kendi“ne “hiç“liğin kadar baktın mı hiç... Bul ki nerdesin? Bul ki gökyüzüne inesin! İndiğin gökyüzünden “son“suza gidesin... De ki buldun! Kaybolmayasın... Biliriz ki yetmez çoğu anda aklın yanına “hiç“ eklemedikçe... Bir gün ya da bir an... Fark etmez. Zaman denen, kendimizdeki bölünmüşlüğü hissettiğimiz nokta... O noktadan başlayarak “Hiç“ ersiniz, eğer yoksanız... Kimiz mi? “İnsan“ olmaya çalışmaktan öte...