Hatırat, âlim ve arif bir kişiliğe sahip olan bir taşra müftüsünün Hicaz yolunda ve Hicaz’da yaşadığı duyguların satıra dökülmesi olarak okunmalı. Zira kitabın yarısı seyahatin Hicaz’a vasıl olmadan önceki kısmını ihtiva ediyor. İkinci yarısı ise Mekke ve Medine aşkı, arzusu ve visali ile ilgili yazılmış satırlardır. Hatıratında Mehmet Barut hoca hac güzergâhında olan şehirleri ve ziyaret mekânlarını çok iyi resmetmiş ve uğrak yerleri olan mekânların tarihle, dinle olan irtibatını kurarak meseleyi detaylandırmıştır. Bu elbette yer yer sizi hac yolculuğu atmosferinden çıkarsa da eğer bunlar yazılmasa idi 1967’li yılların Şam, Halep, Ürdün, Amman’ına dair önemli ipuçları bulunamayacaktı.
Hatırat, âlim ve arif bir kişiliğe sahip olan bir taşra müftüsünün Hicaz yolunda ve Hicaz’da yaşadığı duyguların satıra dökülmesi olarak okunmalı. Zira kitabın yarısı seyahatin Hicaz’a vasıl olmadan önceki kısmını ihtiva ediyor. İkinci yarısı ise Mekke ve Medine aşkı, arzusu ve visali ile ilgili yazılmış satırlardır. Hatıratında Mehmet Barut hoca hac güzergâhında olan şehirleri ve ziyaret mekânlarını çok iyi resmetmiş ve uğrak yerleri olan mekânların tarihle, dinle olan irtibatını kurarak meseleyi detaylandırmıştır. Bu elbette yer yer sizi hac yolculuğu atmosferinden çıkarsa da eğer bunlar yazılmasa idi 1967’li yılların Şam, Halep, Ürdün, Amman’ına dair önemli ipuçları bulunamayacaktı.