Ayanzade Namık Ekrem'in 1899'da kaleme aldığı manzum romanı Hicran, Osmanlı edebiyatında mesneviden romana geçişin, iki tür arasındaki sürekliliğin bir temsilcisidir. Hicran, yazım tekniği olarak büyük oranda manzum olsa da, anlatıcının değişimi, monologlar, yer yer tiyatroya dönen biçimi ve ara başlık kullanımıyla da dönemine göre benzersiz bir okuma sunuyor.
Okurlar için dönemin ilişkileri, yaşam tarzı hakkında fikirler veren Hicran romanı, açıklamalı orijinal metin ve günümüz Türkçesi bir arada ilk kez okur karşısına çıkıyor.
Ayanzade Namık Ekrem'in 1899'da kaleme aldığı manzum romanı Hicran, Osmanlı edebiyatında mesneviden romana geçişin, iki tür arasındaki sürekliliğin bir temsilcisidir. Hicran, yazım tekniği olarak büyük oranda manzum olsa da, anlatıcının değişimi, monologlar, yer yer tiyatroya dönen biçimi ve ara başlık kullanımıyla da dönemine göre benzersiz bir okuma sunuyor.
Okurlar için dönemin ilişkileri, yaşam tarzı hakkında fikirler veren Hicran romanı, açıklamalı orijinal metin ve günümüz Türkçesi bir arada ilk kez okur karşısına çıkıyor.