Aşkın gücünü yüzyıllar öncesinden günümüze taşıyan bir mensur hikâye…
Zengin bir devlet adamının oğlu olan Meyyâl ile esir pazarında satılan cariye Şehnâz'ın engellerle sınanan aşklarının hikâyesi.
Gülünden ayrı düşmüş bülbül gibi, gönlüsevgilinin ayrılığıyla incinen Meyyâl ve döktüğü gözyaşları için ayıplanan Şehnâz… Oysa aşk yalnızca “aşkın boyun eğdirdiği kimselerce bilinebilir”.
Ve yalnızca aşkın gücü, gönül yaralarına vuslat merhemi olabilir. Aşkı istemek yetmez, kavuşmak için ayrılmayı da göze alabilmeli insan. Sevda ateşiyle yanan gerçek âşıklar, küle dönseler de birbirlerine verdikleri sözden dönmezler. Sabâ rüzgârına sevdiğini soran Meyyâl'den habersiz, Şehnâz'ın aşkının kasırgası dünyayı titretir.
Süslü nesrin güzel bir örneği olan Hikâye-i Meyyâl ü Şehnâz, aşkı anlamlı kılan sabır, vefa, sadakat, fedakârlık gibi duyguları da öne çıkararak günümüz insanına bu değerleri tekrar hatırlatmaktadır. O hâlde hikâye başlasın:
Kıssa-hânân-ı bezmgâh-ı hikâyet ve dâstân-serâyân-ı tarabhâne-i rivâyet bu güne şem‘-i efrûz-ı ahbâr ve bu vech ile mecâlis-pîrây-ı ûli'l-ebsâr olurlar ki Bagdâd-ı behişt-âbâd kibârından bir pîr-i nîkû-kâr ü devlet-şi‘âr var idi…
Aşkın gücünü yüzyıllar öncesinden günümüze taşıyan bir mensur hikâye…
Zengin bir devlet adamının oğlu olan Meyyâl ile esir pazarında satılan cariye Şehnâz'ın engellerle sınanan aşklarının hikâyesi.
Gülünden ayrı düşmüş bülbül gibi, gönlüsevgilinin ayrılığıyla incinen Meyyâl ve döktüğü gözyaşları için ayıplanan Şehnâz… Oysa aşk yalnızca “aşkın boyun eğdirdiği kimselerce bilinebilir”.
Ve yalnızca aşkın gücü, gönül yaralarına vuslat merhemi olabilir. Aşkı istemek yetmez, kavuşmak için ayrılmayı da göze alabilmeli insan. Sevda ateşiyle yanan gerçek âşıklar, küle dönseler de birbirlerine verdikleri sözden dönmezler. Sabâ rüzgârına sevdiğini soran Meyyâl'den habersiz, Şehnâz'ın aşkının kasırgası dünyayı titretir.
Süslü nesrin güzel bir örneği olan Hikâye-i Meyyâl ü Şehnâz, aşkı anlamlı kılan sabır, vefa, sadakat, fedakârlık gibi duyguları da öne çıkararak günümüz insanına bu değerleri tekrar hatırlatmaktadır. O hâlde hikâye başlasın:
Kıssa-hânân-ı bezmgâh-ı hikâyet ve dâstân-serâyân-ı tarabhâne-i rivâyet bu güne şem‘-i efrûz-ı ahbâr ve bu vech ile mecâlis-pîrây-ı ûli'l-ebsâr olurlar ki Bagdâd-ı behişt-âbâd kibârından bir pîr-i nîkû-kâr ü devlet-şi‘âr var idi…