Gerçek sanat daima uzunlamasına veya dikinedir; ufki ve dünyevi değildir. Büyük bir kişi şöyle demiştir: "İnsan bir kilise ya da camide durduğu zaman, alemin merkezinde durduğunu hisseder. Yani bütün alemi yukarıda görür. Gayri dini bir kilise ve camide durursa, alemin merkezinde olmadığını, mesela tahran veya Paris'in ortasında durduğunu düşünür. Dünyevi varlığı hisseder; yukarıdaki aleme doğru ufku bulunmaz."
Dr. Golamriza E'vani, hikmet ve sanatın tahmin edilemeyen yakınlığını eserinde ortaya koyuyor. "İkbal'in Düşüncesinde Bergson ve Nietzsche", "İslam Sanatında Kabe'nin Rolü", "Hey keller ve Temsiller Meselesi" çarpıcı başlıklardan sadece birkaçı.
Gerçek sanat daima uzunlamasına veya dikinedir; ufki ve dünyevi değildir. Büyük bir kişi şöyle demiştir: "İnsan bir kilise ya da camide durduğu zaman, alemin merkezinde durduğunu hisseder. Yani bütün alemi yukarıda görür. Gayri dini bir kilise ve camide durursa, alemin merkezinde olmadığını, mesela tahran veya Paris'in ortasında durduğunu düşünür. Dünyevi varlığı hisseder; yukarıdaki aleme doğru ufku bulunmaz."
Dr. Golamriza E'vani, hikmet ve sanatın tahmin edilemeyen yakınlığını eserinde ortaya koyuyor. "İkbal'in Düşüncesinde Bergson ve Nietzsche", "İslam Sanatında Kabe'nin Rolü", "Hey keller ve Temsiller Meselesi" çarpıcı başlıklardan sadece birkaçı.
