Müslüman toplumların temel siyasal kurumu olan hilafet, yirminci yüzyılın başında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından ilga edilmişse de hâlen tartışılmaya devam etmektedir. Bu tartışmalarda sadece siyasi yönü değil, dinî yönü de gündeme gelmekte ve bunun dinî bir gereklilik olup olmadığı, hatta bazı dinî görevlerin yerine getirilmesinin bu kurumun varlığıyla alakası ele alınmaktadır. Hilafet kurumunun sürekli gündeme gelmesine vesile olan gerçek, hilafetin kaldırıldığı günden beri Müslüman dünyada toplumsal ve siyasal bir istikrarsızlığın hüküm sürmesidir. Dünya Müslümanlarının istikrar ve düzen arayışı, hilafet hakkındaki tartışmaları gündeme getirmekte, bu kurumun yeniden kurulmasının âdeta tüm sorunları çözeceği düşünülmektedir.
“Nedir Ne Değildir?” projesi çerçevesinde telif edilen 10 kitaptan oluşan bu seride, günümüzde sık sık tartışılan konular üzerinden ilmî disiplinlerin birbirleriyle ilişkileri, ayrıldıkları noktalar ve yöntem farklılıklarını göstermeye çalıştık. Aynı konuda, tefsir, hadis ve kelam olmak üzere üçü sabit, biri ise ele alınan konuya göre değişken olmak üzere dört ilim dalından dört uzmanın konuyu ele almalarını, ortaya koymalarını istedik.
Bizi bu projeyi gerçekleştirmeye teşvik eden etkenlerden biri, son dönemlerde dinî konularda yapılan tartışmaların düzeyinin oldukça düşmüş olduğunu gözlemlememizdir. Nitekim dinî tartışmalara yetkin olan ya da olmayan herkes katılabilmekte, hatta çoğu zaman konuşması gerekenlere söz verilmemektedir. Bu proje ile bilim insanlarının, görüşlerini polemik ortamı olmadan sükûnetle anlatmalarına zemin oluşturmaya çalıştık.
Proje, Müslüman bilim insanlarının, birbirlerini dışlamadan, ötekileştirmeden ve tekfir etmeden görüşlerini ortaya koyabilmelerinin imkânsız olmadığını bir kez daha göstermiştir. Okuyucu, bilim insanlarının birikim ve yaklaşımlarına dayanan görüşlerden dilediğini seçmekte özgürdür. Dilerse farklı görüşlerin kendince kabul edilebilir taraflarını alarak başka bir sentezle yeni bir yol da açabilir.
Müslüman toplumların temel siyasal kurumu olan hilafet, yirminci yüzyılın başında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından ilga edilmişse de hâlen tartışılmaya devam etmektedir. Bu tartışmalarda sadece siyasi yönü değil, dinî yönü de gündeme gelmekte ve bunun dinî bir gereklilik olup olmadığı, hatta bazı dinî görevlerin yerine getirilmesinin bu kurumun varlığıyla alakası ele alınmaktadır. Hilafet kurumunun sürekli gündeme gelmesine vesile olan gerçek, hilafetin kaldırıldığı günden beri Müslüman dünyada toplumsal ve siyasal bir istikrarsızlığın hüküm sürmesidir. Dünya Müslümanlarının istikrar ve düzen arayışı, hilafet hakkındaki tartışmaları gündeme getirmekte, bu kurumun yeniden kurulmasının âdeta tüm sorunları çözeceği düşünülmektedir.
“Nedir Ne Değildir?” projesi çerçevesinde telif edilen 10 kitaptan oluşan bu seride, günümüzde sık sık tartışılan konular üzerinden ilmî disiplinlerin birbirleriyle ilişkileri, ayrıldıkları noktalar ve yöntem farklılıklarını göstermeye çalıştık. Aynı konuda, tefsir, hadis ve kelam olmak üzere üçü sabit, biri ise ele alınan konuya göre değişken olmak üzere dört ilim dalından dört uzmanın konuyu ele almalarını, ortaya koymalarını istedik.
Bizi bu projeyi gerçekleştirmeye teşvik eden etkenlerden biri, son dönemlerde dinî konularda yapılan tartışmaların düzeyinin oldukça düşmüş olduğunu gözlemlememizdir. Nitekim dinî tartışmalara yetkin olan ya da olmayan herkes katılabilmekte, hatta çoğu zaman konuşması gerekenlere söz verilmemektedir. Bu proje ile bilim insanlarının, görüşlerini polemik ortamı olmadan sükûnetle anlatmalarına zemin oluşturmaya çalıştık.
Proje, Müslüman bilim insanlarının, birbirlerini dışlamadan, ötekileştirmeden ve tekfir etmeden görüşlerini ortaya koyabilmelerinin imkânsız olmadığını bir kez daha göstermiştir. Okuyucu, bilim insanlarının birikim ve yaklaşımlarına dayanan görüşlerden dilediğini seçmekte özgürdür. Dilerse farklı görüşlerin kendince kabul edilebilir taraflarını alarak başka bir sentezle yeni bir yol da açabilir.