1947-1948 yılları arasında, diktatör Franco İspanya’sında iç savaş bitmiş gibi görünse de direnişçiler hala silahlarını bırakmamışlardı. Çünkü onlar halkın ta kendisiydi ve halk açlık, sefalet, yolsuzluk, kaçakçılık ve adalet mekanizmasının çöktüğü bir dönemin acıklı, mağdur kahramanlarıydı.
Isabel ve Gregory, bu dönemi beyaz ve gri yönleriyle yaşayan iki gençti. Isabel’in toprak zengini ailesi, onun aristokrat biriyle evlenmesini istese de Isabel, Gregory’le yakınlaşarak gerçeklerle yüzleşmiş ve direnişçilerin tarafında yer almıştı. İkisinin de demokrasi ve özgürlük tutkusu aşklarından bir adım öndeydi.
Onların mücadelesini okurken, bir diktatörün ne kadar zalim olabildiğini; milliyetçilik kisvesi altında vatansever halkının sempatisini kazanarak, kendisine karşı gelenleri terörist ilan ederek saltanatını nasıl devam ettirdiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
1947-1948 yılları arasında, diktatör Franco İspanya’sında iç savaş bitmiş gibi görünse de direnişçiler hala silahlarını bırakmamışlardı. Çünkü onlar halkın ta kendisiydi ve halk açlık, sefalet, yolsuzluk, kaçakçılık ve adalet mekanizmasının çöktüğü bir dönemin acıklı, mağdur kahramanlarıydı.
Isabel ve Gregory, bu dönemi beyaz ve gri yönleriyle yaşayan iki gençti. Isabel’in toprak zengini ailesi, onun aristokrat biriyle evlenmesini istese de Isabel, Gregory’le yakınlaşarak gerçeklerle yüzleşmiş ve direnişçilerin tarafında yer almıştı. İkisinin de demokrasi ve özgürlük tutkusu aşklarından bir adım öndeydi.
Onların mücadelesini okurken, bir diktatörün ne kadar zalim olabildiğini; milliyetçilik kisvesi altında vatansever halkının sempatisini kazanarak, kendisine karşı gelenleri terörist ilan ederek saltanatını nasıl devam ettirdiğini iliklerinize kadar hissedeceksiniz.