Ak ile Kara'nın arasında köprüydü,
Ve zor bir coğrafyaydı Hititya.
Suyu, toprağı ve güneşi vardı,
Bin bir çiçek açar, kuşlar özgür uçardı.
Hititya'nın gideni geleni eksik olmazdı,
Güneşin tutulması, bilinmeyene yorulmazdı.
Coğrafya kimseyi aç, yoksul koymazdı,
Kimseyi kör, cahil ve aciz bırakmazdı.
Hitiya'da sesin resmi taşa kazındı,
Doğudan batıya, güneyden kuzeye,
Batıdan doğuya, kuzeyden güneye,
Bilgi, bilim, kültür kanatlanıp uçardı.
Bu topraklarda güneş daha ışıltılı doğardı...
Ak ile Kara'nın arasında köprüydü,
Ve zor bir coğrafyaydı Hititya.
Suyu, toprağı ve güneşi vardı,
Bin bir çiçek açar, kuşlar özgür uçardı.
Hititya'nın gideni geleni eksik olmazdı,
Güneşin tutulması, bilinmeyene yorulmazdı.
Coğrafya kimseyi aç, yoksul koymazdı,
Kimseyi kör, cahil ve aciz bırakmazdı.
Hitiya'da sesin resmi taşa kazındı,
Doğudan batıya, güneyden kuzeye,
Batıdan doğuya, kuzeyden güneye,
Bilgi, bilim, kültür kanatlanıp uçardı.
Bu topraklarda güneş daha ışıltılı doğardı...