Eskiçağ tarihi, arkeoloji, antropoloji ve antik filoloji hem öğrenciler hem de halkımızca pek bilinmemekte, bilinse de sevilmemektedir. Hatta halkımızın çoğunda bu alanlara karşı hemen hemen hiçbir ilgi uyandıramadık ne yazık ki. Dahası eskiçağ ilimleri kapsamında bu alanların belirlenen amaç veya hedeflere ulaşmaya yönelik karar ve eylemler bütünü oluşturacak politikalarını dahi şu ana kadar belirleyebilmiş değiliz.
Arkeolojinin ilk yıllarında medeniyetin kökleri, Yunan uygarlığında arandı. Ama böyle olmadığı ve Yunan medeniyetin köklerinin de 'Doğu'ya uzandığı anlaşıldı çok geçmeden. Bu bağlamda bin yıllardır bu toprakların kültürüyle yoğrulup pişirerek medeniyetimize, kendimize özgü bir 'ruh' verdiğimiz daha önceki kültürü, Doğu'dan Batı'ya doğru da yönlendirerek bugünkü Batı dünyasının kültürünün bazı temel taşlarının oluşturulmasındaki katkıdan dolayı diyebiliriz ki, 'Anadolulu olmak bir ayrıcalıktır.' Evet, gerçekten 'Anadolulu olmak bir ayrıcalıktır.'
Eskiçağ tarihi, arkeoloji, antropoloji ve antik filoloji hem öğrenciler hem de halkımızca pek bilinmemekte, bilinse de sevilmemektedir. Hatta halkımızın çoğunda bu alanlara karşı hemen hemen hiçbir ilgi uyandıramadık ne yazık ki. Dahası eskiçağ ilimleri kapsamında bu alanların belirlenen amaç veya hedeflere ulaşmaya yönelik karar ve eylemler bütünü oluşturacak politikalarını dahi şu ana kadar belirleyebilmiş değiliz.
Arkeolojinin ilk yıllarında medeniyetin kökleri, Yunan uygarlığında arandı. Ama böyle olmadığı ve Yunan medeniyetin köklerinin de 'Doğu'ya uzandığı anlaşıldı çok geçmeden. Bu bağlamda bin yıllardır bu toprakların kültürüyle yoğrulup pişirerek medeniyetimize, kendimize özgü bir 'ruh' verdiğimiz daha önceki kültürü, Doğu'dan Batı'ya doğru da yönlendirerek bugünkü Batı dünyasının kültürünün bazı temel taşlarının oluşturulmasındaki katkıdan dolayı diyebiliriz ki, 'Anadolulu olmak bir ayrıcalıktır.' Evet, gerçekten 'Anadolulu olmak bir ayrıcalıktır.'