Homo Ludens Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine bir Deneme

Stok Kodu:
9789755390994
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
11
Basım Tarihi:
2023-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%28 indirimli
200,00TL
144,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,60TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789755390994
1107759
Homo Ludens
Homo Ludens Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine bir Deneme
144.00

Henüz 1938 yılında kaleme alındığı halde, “oyun” kavramı üzerine yazılmış en kapsamlı ve zihin açıcı metinlerden biri olma özelliğini günümüze dek korumayı başaran Homo Ludens’in temel önermesi, insan medeniyetinin oyun içinde ve oyun olarak ortaya çıktığı, bir başka deyişle savaştan hukuka, felsefeden sanata, dilden şiire, mitten dine her türlü insan faaliyetinin temelinde oyunun yattığıdır. Huizinga’ya göre “özgür”, “gündelik hayatın dışında”, “kendine ait bir düzen inşa eden” ve “herhangi bir maddi çıkar gözetmeyen” oyun oynama edimi, tıpkı medeniyet gibi, bir yapının ve belirli sınırlar dahilinde bir şeyler yaratmaya hevesli katılımcıların varlığını gerektirir.
Homo Ludens’in, yani “oyun oynayan insan”ın medeniyete yaptığı sayısız katkının izini Platon’dan başlayıp ortaçağ, Rönesans ve modern çağ boyunca süren yazarın sunduğu zengin teorik arka plan, spordan dile, kıyafetten siyasete, destanlardan ticarete birçok farklı alandan ilgi çekici örnekle somutlaşır. 
Huizinga’ya göre, yaşadığımız dönemde medeniyetin karşı karşıya olduğu yozlaşma yahut çöküşün en önemli sebeplerinden biri, insanların başlangıçta sahip oldukları o kirlenmemiş “oyuncu” ruhu yitirmiş, ideal oyunun tanımlayıcı nitelikteki “soylu” ilkelerinden uzaklaşmış olmalarıdır. Dolayısıyla insanlığın kurtuluşu, oyunun o özgürleştirici, çıkar gözetmeyen orijinal ruhuna bir kez daha kucak açmaktan geçiyor olabilir.

Henüz 1938 yılında kaleme alındığı halde, “oyun” kavramı üzerine yazılmış en kapsamlı ve zihin açıcı metinlerden biri olma özelliğini günümüze dek korumayı başaran Homo Ludens’in temel önermesi, insan medeniyetinin oyun içinde ve oyun olarak ortaya çıktığı, bir başka deyişle savaştan hukuka, felsefeden sanata, dilden şiire, mitten dine her türlü insan faaliyetinin temelinde oyunun yattığıdır. Huizinga’ya göre “özgür”, “gündelik hayatın dışında”, “kendine ait bir düzen inşa eden” ve “herhangi bir maddi çıkar gözetmeyen” oyun oynama edimi, tıpkı medeniyet gibi, bir yapının ve belirli sınırlar dahilinde bir şeyler yaratmaya hevesli katılımcıların varlığını gerektirir.
Homo Ludens’in, yani “oyun oynayan insan”ın medeniyete yaptığı sayısız katkının izini Platon’dan başlayıp ortaçağ, Rönesans ve modern çağ boyunca süren yazarın sunduğu zengin teorik arka plan, spordan dile, kıyafetten siyasete, destanlardan ticarete birçok farklı alandan ilgi çekici örnekle somutlaşır. 
Huizinga’ya göre, yaşadığımız dönemde medeniyetin karşı karşıya olduğu yozlaşma yahut çöküşün en önemli sebeplerinden biri, insanların başlangıçta sahip oldukları o kirlenmemiş “oyuncu” ruhu yitirmiş, ideal oyunun tanımlayıcı nitelikteki “soylu” ilkelerinden uzaklaşmış olmalarıdır. Dolayısıyla insanlığın kurtuluşu, oyunun o özgürleştirici, çıkar gözetmeyen orijinal ruhuna bir kez daha kucak açmaktan geçiyor olabilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat