Elinizdeki kitapçık Divan şiirinin has bahçesinden ıtırlar taşır ve tamamen kendi seçtiğim güzellikleri içerir. Bu kitapçıkta yer alan beyit veya mısraların çoğu keskin zekâların geniş kültürle yoğurdukları hikmetleri söyler ve adeta büyük tecrübelerin, geleneğe ait tavırların, toplumsal değer yargılarının bir resm-i geçidi gibidir.
Şair, "Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" diyor. Buradaki "sadâ"yı hayal ve deha, hikmet ve tecrübe, estetik ve kelam olarak anladığımızda, elinizdeki kitabın içinde çok güzel sadâlar bulacağınıza sizi temin edebiliriz.
Öyle sadâlar ki, hakikati şiir kalıbında ancak böyle anlatabilir, insanların zihnine yüzyıllarca yaşayacak bir fikri estetik zarafetle ancak bu türde yerleştirebilirsiniz.
Elinizdeki kitapçık Divan şiirinin has bahçesinden ıtırlar taşır ve tamamen kendi seçtiğim güzellikleri içerir. Bu kitapçıkta yer alan beyit veya mısraların çoğu keskin zekâların geniş kültürle yoğurdukları hikmetleri söyler ve adeta büyük tecrübelerin, geleneğe ait tavırların, toplumsal değer yargılarının bir resm-i geçidi gibidir.
Şair, "Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" diyor. Buradaki "sadâ"yı hayal ve deha, hikmet ve tecrübe, estetik ve kelam olarak anladığımızda, elinizdeki kitabın içinde çok güzel sadâlar bulacağınıza sizi temin edebiliriz.
Öyle sadâlar ki, hakikati şiir kalıbında ancak böyle anlatabilir, insanların zihnine yüzyıllarca yaşayacak bir fikri estetik zarafetle ancak bu türde yerleştirebilirsiniz.