“Eğer anneniz hayattaysa değerini bilin ve onun tek bir gözyaşı için dünyayı karşınıza alacak kadar güçlü olun.”
Hayat, bazı insanların hep 1-0 önündedir. Onların mutlu olmak için herkesten fazla uğraşmaları gerekir. Tıpkı Duygu gibi... Saçlarına annesinin taktığı çiçekli tokalarıyla, o da en az yaşıtları kadar masum bir kız çocuğuydu. Ancak gözlerinin önündeki renkler, arkadaşlarının odalarındaki gibi pembe değildi. Duygu’nun gördükleri, kederin siyahı ve öfkenin kırmızısıydı. Anne-babasının bitmeyen kavgaları ve gözleriyle tanık olduğu şiddet, onu daha küçük yaştan itibaren kendini sorgulamaya itmişti.
Annesini kurtarmaya çalışan bir kız çocuğuna kim yardım edebilir? Küçücük elleriyle yaşama nasıl tutunabilir? Duygu Batu, hepsi yaşanmış olaylardan kurguladığı ilk romanında bunu anlatıyor.
“Eğer anneniz hayattaysa değerini bilin ve onun tek bir gözyaşı için dünyayı karşınıza alacak kadar güçlü olun.”
Hayat, bazı insanların hep 1-0 önündedir. Onların mutlu olmak için herkesten fazla uğraşmaları gerekir. Tıpkı Duygu gibi... Saçlarına annesinin taktığı çiçekli tokalarıyla, o da en az yaşıtları kadar masum bir kız çocuğuydu. Ancak gözlerinin önündeki renkler, arkadaşlarının odalarındaki gibi pembe değildi. Duygu’nun gördükleri, kederin siyahı ve öfkenin kırmızısıydı. Anne-babasının bitmeyen kavgaları ve gözleriyle tanık olduğu şiddet, onu daha küçük yaştan itibaren kendini sorgulamaya itmişti.
Annesini kurtarmaya çalışan bir kız çocuğuna kim yardım edebilir? Küçücük elleriyle yaşama nasıl tutunabilir? Duygu Batu, hepsi yaşanmış olaylardan kurguladığı ilk romanında bunu anlatıyor.