Hoşt, insanın içindeki melekle olduğu kadar şeytanla da tanışmış ancak ondan bir türlü yüz çevirememiş bir sokak köpeğinin, Ceviz'in hikâyesi.
İlk elden, ilk gözden, ilk ağzından…
Karnını bir nebze olsun doyurabilmek niyetiyle yanaştığı insanın saldırısına uğradığı anda duyduğu bir kelimenin etrafında şekillenen anlarda ve sonrasında kendini, hayatı sorguladığı; özgürlük, sahiplik, sadakat gibi kavramlar üzerine düşündüren bir roman.
Burak İhsan'ın sözcükleri incelikle dizdiği bu etkileyici romanı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
“Bizi bir aşağılama, küçümseme, hakaret etme aracı olarak kullanır insanlar. Serseri olana it derler mesela, sadık olana köpekleşmiş; düşkün olanlar hâlimiz itten beter derler ya, neymiş bizim hâlimiz? Yahut hâline köpekler güler derler ki, bizde düşene gülmek de, tekme atmak da yoktur hâlbuki.”
Hoşt, insanın içindeki melekle olduğu kadar şeytanla da tanışmış ancak ondan bir türlü yüz çevirememiş bir sokak köpeğinin, Ceviz'in hikâyesi.
İlk elden, ilk gözden, ilk ağzından…
Karnını bir nebze olsun doyurabilmek niyetiyle yanaştığı insanın saldırısına uğradığı anda duyduğu bir kelimenin etrafında şekillenen anlarda ve sonrasında kendini, hayatı sorguladığı; özgürlük, sahiplik, sadakat gibi kavramlar üzerine düşündüren bir roman.
Burak İhsan'ın sözcükleri incelikle dizdiği bu etkileyici romanı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.
“Bizi bir aşağılama, küçümseme, hakaret etme aracı olarak kullanır insanlar. Serseri olana it derler mesela, sadık olana köpekleşmiş; düşkün olanlar hâlimiz itten beter derler ya, neymiş bizim hâlimiz? Yahut hâline köpekler güler derler ki, bizde düşene gülmek de, tekme atmak da yoktur hâlbuki.”