Elinizde tuttuğunuz bu kitabın ilk baskısı 1998 yılında yapıldı. 1998’den bu yana tam 25 yıl geçti. Şüphesiz bir kitabın çeyrek asır sonra ikinci baskı yapması bir başarı sayılamaz. Ancak bu kitabın benim için değeri bir başka. Bu kitap benim yüksek lisans ve doktora tezlerimden sonra yayınladığım ilk kitap. Öğretim üyeliği kariyerimde ilk kitabımın bu kitap olması çok da isabetli olmuş. Böylece bir hukukçunun çalışmalarında ihtiyacı olan teorik alt yapıyı bu kitapla oluşturma imkanına elde ettim. Vakıa, bu kitapta incelediğim kavramlar ve oluşturduğum teorik çerçeve, bana diğer çalışmalarımda da rehberlik etti.
Hukukun anayasa ve idare hukuku gibi diğer alanlarında yaptığım çalışmalarda karşılaştığım problemleri, hep bu kitapta incelediğim kavramların ve geliştirdiğim teorik çerçevenin ışığında çözmeye çalıştım. Bu da bütün çalışmalarıma teorik ve metodolojik bir tutarlılık ve kolaylık getirdi. Anayasa ve idare hukuku kitaplarım eğer Türk doktrininde bir etki yaratmışsa, bu etki, söz konusu kitaplarımın altında elinizde tuttuğunuz Hukukun Genel Teorisine Giriş başlıklı bu kitabın bulunmasındandır. Hukukun genel teorisi kavramlarına hâkim olmasaydım, anayasa ve idare hukuku kitap ve makalelerim şu an doğurdukları etkiyi doğuramayabilirlerdi.
İyi ki önce bu kitabı yazmış; iyi ki önce hukukun genel teorisi kavramlarını sindirmişim; iyi ki anayasa ve idare hukuku çalışmadan önce hukukun genel teorisi alanında kendi teorimi, kendi bakış açımı oturtmuşum. Bu şekilde hukuk yazarlığına doğru bir yerden başlamaktan dolayı kendimi çok şanslı addediyorum.
Hukukun genel teorisi, şüphesiz, hukuk biliminin temeli, onun evrensel özüdür. Hukukun genel teorisi, hukuk biliminin en kalıcı, en eskimeyen yanıdır. Genel teori, hukuk biliminin en entelektüel kısmıdır. Hep genel teori çalışmak istemişimdir. Kitap yazarlığına hukukun genel teorisiyle başlamış olsam da bunu devam ettiremedim. Meslek hayatımda anayasa ve idare hukuku çalışmak zorunda kaldım. Bunun şüphesiz pek çok nedeni var. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmem, ama içimde hep genel teori çalışamamanın pişmanlığı ve hüznü var. K.G.
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın ilk baskısı 1998 yılında yapıldı. 1998’den bu yana tam 25 yıl geçti. Şüphesiz bir kitabın çeyrek asır sonra ikinci baskı yapması bir başarı sayılamaz. Ancak bu kitabın benim için değeri bir başka. Bu kitap benim yüksek lisans ve doktora tezlerimden sonra yayınladığım ilk kitap. Öğretim üyeliği kariyerimde ilk kitabımın bu kitap olması çok da isabetli olmuş. Böylece bir hukukçunun çalışmalarında ihtiyacı olan teorik alt yapıyı bu kitapla oluşturma imkanına elde ettim. Vakıa, bu kitapta incelediğim kavramlar ve oluşturduğum teorik çerçeve, bana diğer çalışmalarımda da rehberlik etti.
Hukukun anayasa ve idare hukuku gibi diğer alanlarında yaptığım çalışmalarda karşılaştığım problemleri, hep bu kitapta incelediğim kavramların ve geliştirdiğim teorik çerçevenin ışığında çözmeye çalıştım. Bu da bütün çalışmalarıma teorik ve metodolojik bir tutarlılık ve kolaylık getirdi. Anayasa ve idare hukuku kitaplarım eğer Türk doktrininde bir etki yaratmışsa, bu etki, söz konusu kitaplarımın altında elinizde tuttuğunuz Hukukun Genel Teorisine Giriş başlıklı bu kitabın bulunmasındandır. Hukukun genel teorisi kavramlarına hâkim olmasaydım, anayasa ve idare hukuku kitap ve makalelerim şu an doğurdukları etkiyi doğuramayabilirlerdi.
İyi ki önce bu kitabı yazmış; iyi ki önce hukukun genel teorisi kavramlarını sindirmişim; iyi ki anayasa ve idare hukuku çalışmadan önce hukukun genel teorisi alanında kendi teorimi, kendi bakış açımı oturtmuşum. Bu şekilde hukuk yazarlığına doğru bir yerden başlamaktan dolayı kendimi çok şanslı addediyorum.
Hukukun genel teorisi, şüphesiz, hukuk biliminin temeli, onun evrensel özüdür. Hukukun genel teorisi, hukuk biliminin en kalıcı, en eskimeyen yanıdır. Genel teori, hukuk biliminin en entelektüel kısmıdır. Hep genel teori çalışmak istemişimdir. Kitap yazarlığına hukukun genel teorisiyle başlamış olsam da bunu devam ettiremedim. Meslek hayatımda anayasa ve idare hukuku çalışmak zorunda kaldım. Bunun şüphesiz pek çok nedeni var. İyi mi oldu, kötü mü oldu bilmem, ama içimde hep genel teori çalışamamanın pişmanlığı ve hüznü var. K.G.