Hüseyin Kazım Kadri Bey, 1870 yılında İstanbul Beylerbeyi´nde doğdu. Babası Trabzon valilerinden Kadri Bey´di. İlk öğrenimini Beylerbeyi Sıbyan Mektebi´nde tamamladıktan sonra Soğukçeşme Askerî Rüştiyesinde eğitim gördü. Ardından Mülkiye Mektebi´ne kaydoldu, fakat babasının Aydın vilayeti defterdarlığı görevine atanması üzerine ailesiyle birlikte İzmir´e taşındı. İngiliz Ticaret Mektebi´nden mezun olduktan sonra Arapça ve Farsça özel dersler aldı, Almanya´ya giderek ziraat alanındaki bilgisini geliştirdi. Kadri Bey, Aydın Vilayeti Muhasebe Kalemi´nde resmi göreve başladıktan sonra Maliye Nezareti Kalemi´nde çalıştı. Hariciye Nezareti Umur-ı Şehbenderi Kalemi´nde görev alırken aynı dönemde Dârüşşafaka´da astronomi hocalığı yaptı. II. Meşrutiyet´in ilanıyla siyasi arenada etkinleşti, Selanik valiliği gibi görevler üstlendi. I. Dünya Savaşı sırasında Beyrut´a taşındı ve Türk Lügati üzerine çalışmalarına yoğunlaştı.
Kadri Bey, Osmanlı İmparatorluğu´nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk yıllarında önemli rol oynadı. Meclis-i Mebusan´da Aydın mebusu olarak yer aldı ve Mîsâk-ı Millî´nin oluşturulmasında etkili oldu. Cumhuriyet döneminde de siyasette aktif olarak yer aldı, ancak daha sonra resmi görevleri bırakarak yazıları ve fikirleriyle öne çıktı. Kadri Bey, geniş bir dil yelpazesi ve kültürel birikime sahipti. Eserleri ve yazıları aracılığıyla dil, din, felsefe, iktisat, ziraat ve siyaset gibi birçok alanda katkı sağladı. Modernizm ve gelenek arasındaki dengeyi sağlamak için çabaladı, adalet ve özgürlük ilkelerini savundu. Dinî konularda modern bir yaklaşım benimserken, İslam´ın temel öğretilerinden sapmanın tehlikelerini vurguladı. Hüseyin Kazım Kadri Bey, vefatıyla Türk kültür ve düşünce dünyasında büyük bir boşluk bıraktı. Eserleri ve düşünceleriyle modern Türk edebiyatının ve düşünce hayatının önemli isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
Hüseyin Kazım Kadri Bey, 1870 yılında İstanbul Beylerbeyi´nde doğdu. Babası Trabzon valilerinden Kadri Bey´di. İlk öğrenimini Beylerbeyi Sıbyan Mektebi´nde tamamladıktan sonra Soğukçeşme Askerî Rüştiyesinde eğitim gördü. Ardından Mülkiye Mektebi´ne kaydoldu, fakat babasının Aydın vilayeti defterdarlığı görevine atanması üzerine ailesiyle birlikte İzmir´e taşındı. İngiliz Ticaret Mektebi´nden mezun olduktan sonra Arapça ve Farsça özel dersler aldı, Almanya´ya giderek ziraat alanındaki bilgisini geliştirdi. Kadri Bey, Aydın Vilayeti Muhasebe Kalemi´nde resmi göreve başladıktan sonra Maliye Nezareti Kalemi´nde çalıştı. Hariciye Nezareti Umur-ı Şehbenderi Kalemi´nde görev alırken aynı dönemde Dârüşşafaka´da astronomi hocalığı yaptı. II. Meşrutiyet´in ilanıyla siyasi arenada etkinleşti, Selanik valiliği gibi görevler üstlendi. I. Dünya Savaşı sırasında Beyrut´a taşındı ve Türk Lügati üzerine çalışmalarına yoğunlaştı.
Kadri Bey, Osmanlı İmparatorluğu´nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti´nin ilk yıllarında önemli rol oynadı. Meclis-i Mebusan´da Aydın mebusu olarak yer aldı ve Mîsâk-ı Millî´nin oluşturulmasında etkili oldu. Cumhuriyet döneminde de siyasette aktif olarak yer aldı, ancak daha sonra resmi görevleri bırakarak yazıları ve fikirleriyle öne çıktı. Kadri Bey, geniş bir dil yelpazesi ve kültürel birikime sahipti. Eserleri ve yazıları aracılığıyla dil, din, felsefe, iktisat, ziraat ve siyaset gibi birçok alanda katkı sağladı. Modernizm ve gelenek arasındaki dengeyi sağlamak için çabaladı, adalet ve özgürlük ilkelerini savundu. Dinî konularda modern bir yaklaşım benimserken, İslam´ın temel öğretilerinden sapmanın tehlikelerini vurguladı. Hüseyin Kazım Kadri Bey, vefatıyla Türk kültür ve düşünce dünyasında büyük bir boşluk bıraktı. Eserleri ve düşünceleriyle modern Türk edebiyatının ve düşünce hayatının önemli isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.