Hayâta geliş hüzzam bir hâdise olduğu gibi, hayâta elvedâ deyişte garip bir hüzzamdır. Aslî memleketinden sürgün edilmiş âdemoğlu, nice çemberlerden geçerek, yine esas memleketine avdet edecektir. Her insanın gönlünde yatan ütopyanın en mükemmeli belki de orada hayat bulacaktır. Bu yüzden yaşadığı her gün ve her saatte, geleceğe ve akabinde ebedî olana sevdâ mısraları dizecektir.
Geleceğe bırakılacak güzellikler gittikçe azalmaktadır. En kıymetli şeyleri harcamak bizi çok fakir düşürmektedir. Bu güzellikler sâdece maddî değerleri kapsamamaktadır. En mühimi mânevî yönümüzün hasâra uğraması. Anlatılan her şey insan için. İşte mektuplarda bunu görüyoruz. Hikâyelerde bu olayları tekrar be tekrar yaşıyoruz. Yaza yaza çoğalmak ve bunun devâmında da gönül zenginliğine ulaşmak dileğiyle...
Hayâta geliş hüzzam bir hâdise olduğu gibi, hayâta elvedâ deyişte garip bir hüzzamdır. Aslî memleketinden sürgün edilmiş âdemoğlu, nice çemberlerden geçerek, yine esas memleketine avdet edecektir. Her insanın gönlünde yatan ütopyanın en mükemmeli belki de orada hayat bulacaktır. Bu yüzden yaşadığı her gün ve her saatte, geleceğe ve akabinde ebedî olana sevdâ mısraları dizecektir.
Geleceğe bırakılacak güzellikler gittikçe azalmaktadır. En kıymetli şeyleri harcamak bizi çok fakir düşürmektedir. Bu güzellikler sâdece maddî değerleri kapsamamaktadır. En mühimi mânevî yönümüzün hasâra uğraması. Anlatılan her şey insan için. İşte mektuplarda bunu görüyoruz. Hikâyelerde bu olayları tekrar be tekrar yaşıyoruz. Yaza yaza çoğalmak ve bunun devâmında da gönül zenginliğine ulaşmak dileğiyle...