Hz. Ali ve aile efradına büyük haksızlık edilmiştir ve Abdullatif Subhi Paşa gibi tarafsız Ehl-i Sünnet alimleri debu durumu tarafsızca ele alarak tarihsel belegelere dayanarak ortaya koymuşlar ve bunu İslam tarihine güzel bir hizmet olarak sunmuşlardır. Araştırmamız burda son bulmuştur. Bu konuyla ilgili söylenecek ne ilk son sözdür. Ancak görülmektedir ki, bütün Ehl-i Sünnet ve Osmanlı Alimleri aynı fikirde değillerdir. Ahmet Cevdet Paşa tam bir klaisk Ehl-i Sünnet alimi gibi tavır takınırken, Abdullatif Subhi Paşa konuyu Hz.Ali'ye ve aile efradına yapılan haksızlıkları ve hatta zulümleri, tarafsızlığını yitrimeksizin; objektif belgelere dayanarak objektif bir biçimde ortaya koymuştur. Abdullatif Subhi Paşa bu tarihsel yorumları tarafgirlikle değil, hakati söylemekten çekinmeyen cesur bir tarihçi ve bilim adamı kimliğiyle ortaya koymuştur. Onun bu bilimsel tavrı çok saygıdeğer bir tavırdır.
Hz. Ali ve aile efradına büyük haksızlık edilmiştir ve Abdullatif Subhi Paşa gibi tarafsız Ehl-i Sünnet alimleri debu durumu tarafsızca ele alarak tarihsel belegelere dayanarak ortaya koymuşlar ve bunu İslam tarihine güzel bir hizmet olarak sunmuşlardır. Araştırmamız burda son bulmuştur. Bu konuyla ilgili söylenecek ne ilk son sözdür. Ancak görülmektedir ki, bütün Ehl-i Sünnet ve Osmanlı Alimleri aynı fikirde değillerdir. Ahmet Cevdet Paşa tam bir klaisk Ehl-i Sünnet alimi gibi tavır takınırken, Abdullatif Subhi Paşa konuyu Hz.Ali'ye ve aile efradına yapılan haksızlıkları ve hatta zulümleri, tarafsızlığını yitrimeksizin; objektif belgelere dayanarak objektif bir biçimde ortaya koymuştur. Abdullatif Subhi Paşa bu tarihsel yorumları tarafgirlikle değil, hakati söylemekten çekinmeyen cesur bir tarihçi ve bilim adamı kimliğiyle ortaya koymuştur. Onun bu bilimsel tavrı çok saygıdeğer bir tavırdır.