Hiç şüphesiz Hz. Hamza'nın (ra.) hayatı, tarihin belli bir dönemine ait değildir. Çünkü Hz. Hamza (ra.) bir fert değil, bir ekoldür. O, her asrın insanına etki etmekte, akıllarda silinmez izler bırakmakta ve mücadeleci her insana cesaretini miras bırakmaktadır. Bu öyle bir cesarettir ki; ister dostu, ister düşmanı olsun, mücadeleci her insan onun bu cesaretine sahip olmak istemektedir. Tek başına bu gerçek bile, mücadeleci insanlar ile Hz. Hamza arasında bir bağ kurmakta ve onun öyküsünün büyüklüğünü göstermeye yetmektedir.
“Ey Hamza!
Sen gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın; bu doğru, ama heybetini gizli tut! Yürüyüşün ölümü korkutuyor!..”
Hiç şüphesiz Hz. Hamza'nın (ra.) hayatı, tarihin belli bir dönemine ait değildir. Çünkü Hz. Hamza (ra.) bir fert değil, bir ekoldür. O, her asrın insanına etki etmekte, akıllarda silinmez izler bırakmakta ve mücadeleci her insana cesaretini miras bırakmaktadır. Bu öyle bir cesarettir ki; ister dostu, ister düşmanı olsun, mücadeleci her insan onun bu cesaretine sahip olmak istemektedir. Tek başına bu gerçek bile, mücadeleci insanlar ile Hz. Hamza arasında bir bağ kurmakta ve onun öyküsünün büyüklüğünü göstermeye yetmektedir.
“Ey Hamza!
Sen gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın; bu doğru, ama heybetini gizli tut! Yürüyüşün ölümü korkutuyor!..”