Hicretin onuncu yılı ve Perşembe günü idi. Kurban Bayramı’nın üzerinden sekiz gün geçmişti. Cebrail, Hz. Peygamber’e (s.a.a.) şu ayeti indirmişti:
“Ey Elçi, Rabbin tarafından sana indirilen mesajı tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah kâfirleri (bu mesajı inkâr edenleri) amaçlarına ulaştırmaz.” (Mâide Suresi, 67. Ayet)
…Hz. Peygamber (s.a.a), herkesin onu görebilmesi için üst üste yığılarak deve eyerlerinden oluşan yüksekliğe çıkmış; orada bulunan herkesin işitebileceği yüksek bir sesle İmam Ali’nin (a.s) velayetiyle ilgili “Gadir-i Hum Hutbesi” olarak bilinen meşhur hutbesini irad etmişti.
Hicretin onuncu yılı ve Perşembe günü idi. Kurban Bayramı’nın üzerinden sekiz gün geçmişti. Cebrail, Hz. Peygamber’e (s.a.a.) şu ayeti indirmişti:
“Ey Elçi, Rabbin tarafından sana indirilen mesajı tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah kâfirleri (bu mesajı inkâr edenleri) amaçlarına ulaştırmaz.” (Mâide Suresi, 67. Ayet)
…Hz. Peygamber (s.a.a), herkesin onu görebilmesi için üst üste yığılarak deve eyerlerinden oluşan yüksekliğe çıkmış; orada bulunan herkesin işitebileceği yüksek bir sesle İmam Ali’nin (a.s) velayetiyle ilgili “Gadir-i Hum Hutbesi” olarak bilinen meşhur hutbesini irad etmişti.