Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşakların aktarılması amaçlanmaktadır. Seri, bilimsel nitelik taşımakla birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir. Bu kitap, İasos Kazı Ekibi tarafından yazılmıştır. "Sonra, karaya yakın bir ada olan İasos’a gelinir. Bir limanı vardır ve halk geçiminin çoğunu denizden sağlar, çünkü denizde balık boldur, fakat ülkenin toprağı çok fakirdir. Gerçekten halk bununla ilgili olarak İasos’a ait öyküler uydurur: Bir kithara çalgıcısı konser verirken bütün halk bir süre onu dinler, fakat balık satışını duyuran çan çalınca, ağır işiten bir kişi dışında herkes onu bırakarak balık pazarına yönelir. Bunun üzerine çalgıcı ona der ki: ‘Efendim, bana verdiğiniz onurdan ve müzik sevginizden dolayı size minnettarım, çünkü diğer herkes çanın sesini duydukları anda gitti.’ Adam der ki: Ne diyorsun? Çan çalmış mıydı?’ ve şarkıcı ‘evet’ diye cevap verince, adam ‘hoşçakal’ diyerek uzaklaşır." -Strabon
Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşakların aktarılması amaçlanmaktadır. Seri, bilimsel nitelik taşımakla birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir. Bu kitap, İasos Kazı Ekibi tarafından yazılmıştır. "Sonra, karaya yakın bir ada olan İasos’a gelinir. Bir limanı vardır ve halk geçiminin çoğunu denizden sağlar, çünkü denizde balık boldur, fakat ülkenin toprağı çok fakirdir. Gerçekten halk bununla ilgili olarak İasos’a ait öyküler uydurur: Bir kithara çalgıcısı konser verirken bütün halk bir süre onu dinler, fakat balık satışını duyuran çan çalınca, ağır işiten bir kişi dışında herkes onu bırakarak balık pazarına yönelir. Bunun üzerine çalgıcı ona der ki: ‘Efendim, bana verdiğiniz onurdan ve müzik sevginizden dolayı size minnettarım, çünkü diğer herkes çanın sesini duydukları anda gitti.’ Adam der ki: Ne diyorsun? Çan çalmış mıydı?’ ve şarkıcı ‘evet’ diye cevap verince, adam ‘hoşçakal’ diyerek uzaklaşır." -Strabon