İbn Haldûn’un, sadece düşünce tarihindeki rolü açısından değil, günümüze uyarlanabilen, bir başka deyişle çağdaş nitelik taşıyan bilimsel yaklaşımları dile getirebilmiş olması bakımından da Batı Dünyası’nda önemsenen az sayıdaki Müslüman düşünürlerden biri olduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak Türkiyede de düşünüre yönelik canlı bir ilginin varlığını sürdürmekte olduğu görülüyor. Ancak ülkemizde yapılan düşünürle ilgili bilimsel çalışmaların en azından kapsam ve muhteva itibariyle çok fazla özgün olmadıkları, Batı’da daha önce çalışılmış konuların yeniden üretilmesi anlamına geldikleri gözlemlenmektedir. Bu noktada elinizdeki çalışmanın ayırıcı özelliği, Batı’da sadece makale düzeyinde ve çok dar bir çerçevede ele alınmış bir konuyu kapsamlı bir araştırmaya dönüştürmüş olmasıdır. İkinci olarak, bu çalışmanın, İbn Haldûn’la ilgili önceki çalışmalarda yapılmış bazı hataları da tartışma konusu yaptığı görülmektedir. Bu yönüyle, sadece Uluslararası İlişkiler uzmanlarının değil, aynı zamanda, düşünürün bilim anlayışı, felsefî yaklaşımı, sosyolojik yöntemi, ekonomi teorisi ve siyaset kuramına ilgi duyanların da yararlanabileceği bir araştırma niteliğini taşımaktadır.
İbn Haldûn’un, sadece düşünce tarihindeki rolü açısından değil, günümüze uyarlanabilen, bir başka deyişle çağdaş nitelik taşıyan bilimsel yaklaşımları dile getirebilmiş olması bakımından da Batı Dünyası’nda önemsenen az sayıdaki Müslüman düşünürlerden biri olduğu bilinmektedir. Buna bağlı olarak Türkiyede de düşünüre yönelik canlı bir ilginin varlığını sürdürmekte olduğu görülüyor. Ancak ülkemizde yapılan düşünürle ilgili bilimsel çalışmaların en azından kapsam ve muhteva itibariyle çok fazla özgün olmadıkları, Batı’da daha önce çalışılmış konuların yeniden üretilmesi anlamına geldikleri gözlemlenmektedir. Bu noktada elinizdeki çalışmanın ayırıcı özelliği, Batı’da sadece makale düzeyinde ve çok dar bir çerçevede ele alınmış bir konuyu kapsamlı bir araştırmaya dönüştürmüş olmasıdır. İkinci olarak, bu çalışmanın, İbn Haldûn’la ilgili önceki çalışmalarda yapılmış bazı hataları da tartışma konusu yaptığı görülmektedir. Bu yönüyle, sadece Uluslararası İlişkiler uzmanlarının değil, aynı zamanda, düşünürün bilim anlayışı, felsefî yaklaşımı, sosyolojik yöntemi, ekonomi teorisi ve siyaset kuramına ilgi duyanların da yararlanabileceği bir araştırma niteliğini taşımaktadır.