Müfessirin yönteminin Kur’ân ilimlerine yaklaşımıyla belirlendiği ön kabulüne dayanan bu eser, İslam düşüncesinin seyrini önemli
ölçüde etkileyen Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’nin Kur’ân ilimlerine yaklaşımını inceleyerek ayetleri izah ederken nasıl bir usul takip ettiğini
tespit etmeyi amaçlıyor.
Elinizdeki kitapta, öncelikle İbnü’l-Arabî’nin müfessir kimliğinin oluşumunda etkili olabilecek yönleri ele alınarak hayatı hakkında
kısaca bilgi veriliyor ve araştırmanın üzerinde yürütüldüğü Fütûhât’ın tanıtımı yapılıyor.
Daha sonra, İbnü’l-Arabî’nin fikriyatıyla ilk kez karşılaşacakların dahi konuları kavrayabilmesi için sade ve anlaşılır bir üslupla, Şeyh-i
Ekber’in yorumlarının ardındaki fikrî arka planı göstermek amacıyla düşünce dünyasının genel bir haritası çıkarılıyor.
Son olarak ise İbnü’l-Arabî’nin ayetlere getirdiği yorum örnekleri üzerinden Kur’ân ilimlerinin hangilerinden istifade ettiği ve bu ilimleri
nasıl kullandığı ortaya konuluyor. Dil verileri, rivayet bilgisi ve kaynak kullanımına dair örnekler sunularak İbnü’l-Arabî’nin, tefsir
külliyatı içinde bulamayacağımız özgün yorumlarına dikkat çekiliyor.
Müfessirin yönteminin Kur’ân ilimlerine yaklaşımıyla belirlendiği ön kabulüne dayanan bu eser, İslam düşüncesinin seyrini önemli
ölçüde etkileyen Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’nin Kur’ân ilimlerine yaklaşımını inceleyerek ayetleri izah ederken nasıl bir usul takip ettiğini
tespit etmeyi amaçlıyor.
Elinizdeki kitapta, öncelikle İbnü’l-Arabî’nin müfessir kimliğinin oluşumunda etkili olabilecek yönleri ele alınarak hayatı hakkında
kısaca bilgi veriliyor ve araştırmanın üzerinde yürütüldüğü Fütûhât’ın tanıtımı yapılıyor.
Daha sonra, İbnü’l-Arabî’nin fikriyatıyla ilk kez karşılaşacakların dahi konuları kavrayabilmesi için sade ve anlaşılır bir üslupla, Şeyh-i
Ekber’in yorumlarının ardındaki fikrî arka planı göstermek amacıyla düşünce dünyasının genel bir haritası çıkarılıyor.
Son olarak ise İbnü’l-Arabî’nin ayetlere getirdiği yorum örnekleri üzerinden Kur’ân ilimlerinin hangilerinden istifade ettiği ve bu ilimleri
nasıl kullandığı ortaya konuluyor. Dil verileri, rivayet bilgisi ve kaynak kullanımına dair örnekler sunularak İbnü’l-Arabî’nin, tefsir
külliyatı içinde bulamayacağımız özgün yorumlarına dikkat çekiliyor.