Şübhe yok ki Kur'ân azîz olan Allâh'ın kitâbıdır. O'nun muhkem ipi, apaçık nûru, sırât-ı mustakîme götüren hidâyet rehberidir. Rabbimizin kelâmı tefekkür ettirir, bunun neticesinde de beyânının güzelliği, belâğatının eşsizliği ve hayret verici özellikleri kendini gösterir. Böylece Allâh Teâlâ yepyeni san'atlarını, beliğ olan kelâmının ışıl ışıl parıldayan beyân sırrlarını arayan kimseye, bu sırrların kilitlerini açması için ihsân etmeye devam eder. Kur'an'ı Kerimin Allah'ın muhafazasında ebedi oluşu sebebiyle, Arapça dili de sonsuza kadar baki kalacaktır. O, öyle bir dildir ki bazen bir hareke, harf, edat, bazen de bir kelimenin kullanılış şekliyle bulunduğu noktada ifade ettiği manalarla insanlığı kıyamete kadar irşad edecektir. Bunu birkaç misalle izah edecek olursak:
وَيُنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ âyetindeki من harfi cerindeki tebiz manasında mü’minler için kolaylığa işaret vardır. Çünkü bu harfin gelişi ile Allah'ın verdiği rızkın bir kısmını tasadduk etmekle emr olunmuşlardır. وَيُنْفَقُوا مَا رَزَقْنَاهُمْ denseydi, mallarının hepsini tasadduk etmeleri gerekirdi. Bu da beşerin tahammül edemeyeceği bir zorluk olurdu.
وَيُسْقَى مِنْ مَاءٍ صَدِيدِ (sadîd bir sudan sulanacak) (İbrâhîm/16) ifadesinde يسقى'nın meçhul fiil olarak bina edilmesi, içenin bu tercih sebebiyle ızdırabına ve onu içmesinin yahut reddetmesinin iradesi dahilinde olmadığına işarettir, seçim hakkı yoktur.
أَبْنَاءَكُمْ lafzı أَوْلَادَكُمْ yerine kullanılmıştır. Çünkü الأبناء lafzı sadece erkek evlatlar için kullanılır الأولاد lafzı ise, kız ve erkek çocuklar için müşterek kullanılan bir lafızdır.
الإنزال lafzı على ile yüceliğe, إلى ile müteaddi olduğu her yerde tebliğdeki kuvvete delalet eder.
الظلمات kelimesinin cemi gelmesi dalalet ve fesat yollarının çokluğuna işaret içindir. النور kelimesinin müfred gelmesi ise hakkın birliğine, el-Vahidul Hakk olan Allah'ın velâyetinin ve hakka ulaştıran yollarının birliğine işarettir.
أَفْتَدَةً مِنَ النَّاسِ تَهْوَي ifadesindeki fiil yürüyüşteki seriliği ifade etmek için kullanır. Kişi yerine kalbler kelimesi kullanılarak asılda Allah'a ve beytine yönelecek olanın gönüller olduğuna vurgu yapılmıştır.
Şübhe yok ki Kur'ân azîz olan Allâh'ın kitâbıdır. O'nun muhkem ipi, apaçık nûru, sırât-ı mustakîme götüren hidâyet rehberidir. Rabbimizin kelâmı tefekkür ettirir, bunun neticesinde de beyânının güzelliği, belâğatının eşsizliği ve hayret verici özellikleri kendini gösterir. Böylece Allâh Teâlâ yepyeni san'atlarını, beliğ olan kelâmının ışıl ışıl parıldayan beyân sırrlarını arayan kimseye, bu sırrların kilitlerini açması için ihsân etmeye devam eder. Kur'an'ı Kerimin Allah'ın muhafazasında ebedi oluşu sebebiyle, Arapça dili de sonsuza kadar baki kalacaktır. O, öyle bir dildir ki bazen bir hareke, harf, edat, bazen de bir kelimenin kullanılış şekliyle bulunduğu noktada ifade ettiği manalarla insanlığı kıyamete kadar irşad edecektir. Bunu birkaç misalle izah edecek olursak:
وَيُنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ âyetindeki من harfi cerindeki tebiz manasında mü’minler için kolaylığa işaret vardır. Çünkü bu harfin gelişi ile Allah'ın verdiği rızkın bir kısmını tasadduk etmekle emr olunmuşlardır. وَيُنْفَقُوا مَا رَزَقْنَاهُمْ denseydi, mallarının hepsini tasadduk etmeleri gerekirdi. Bu da beşerin tahammül edemeyeceği bir zorluk olurdu.
وَيُسْقَى مِنْ مَاءٍ صَدِيدِ (sadîd bir sudan sulanacak) (İbrâhîm/16) ifadesinde يسقى'nın meçhul fiil olarak bina edilmesi, içenin bu tercih sebebiyle ızdırabına ve onu içmesinin yahut reddetmesinin iradesi dahilinde olmadığına işarettir, seçim hakkı yoktur.
أَبْنَاءَكُمْ lafzı أَوْلَادَكُمْ yerine kullanılmıştır. Çünkü الأبناء lafzı sadece erkek evlatlar için kullanılır الأولاد lafzı ise, kız ve erkek çocuklar için müşterek kullanılan bir lafızdır.
الإنزال lafzı على ile yüceliğe, إلى ile müteaddi olduğu her yerde tebliğdeki kuvvete delalet eder.
الظلمات kelimesinin cemi gelmesi dalalet ve fesat yollarının çokluğuna işaret içindir. النور kelimesinin müfred gelmesi ise hakkın birliğine, el-Vahidul Hakk olan Allah'ın velâyetinin ve hakka ulaştıran yollarının birliğine işarettir.
أَفْتَدَةً مِنَ النَّاسِ تَهْوَي ifadesindeki fiil yürüyüşteki seriliği ifade etmek için kullanır. Kişi yerine kalbler kelimesi kullanılarak asılda Allah'a ve beytine yönelecek olanın gönüller olduğuna vurgu yapılmıştır.