İç Bahçe - Toptaşı’ndan Bakırköy’e Akıl Hastanesi

Stok Kodu:
9789758420186
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
77
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2018-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
24,00TL
18,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 2,20TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9789758420186
878865
İç Bahçe - Toptaşı’ndan Bakırköy’e Akıl Hastanesi
İç Bahçe - Toptaşı’ndan Bakırköy’e Akıl Hastanesi
18.00

Türkiye’nin en eski akıl hastanesi ilk kez yazıldı.

İlk kez yayımlanan fotoğraflarla…

Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni

Doktor beni sanıyor hala şizofreni

Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden

Kalbimi hoplatıyor hastanenin treni…diye yazan şair Recep, vak’a takdimlerine çıka çıka hastalığını ezberlemiş olan Parkinson Salih, ölen hastaları iki atlı bir arabayla Silivrikapı’daki mezarlığa taşıyan Paranoid Mehmet Ali Sultan, asistan tezlerini daktilo eden ve ödül olarak kucakta maçlara götürülen kas hastası Miyopatili Çampur Mehmet, tezlerin resimlerini çini mürekkebi ile çizen Ressam Selahattin, hastane bahçesindeki Düşünen Adam ve Mazhar Osman heykellerini yapmış olan ressam ve heykeltıraş Kemal Künmat, doktorların geliş-gidiş saatlerini ve seminerleri kontrol eden Hüseyin, Neyzen Tevfik, Fikret Mualla ve onlara yokmuş gibi davrananlara “biz de varız” diye bağıran daha binlerce akıl hastası…

İç Bahçe, yalnızca Bakırköy Akıl Hastanesi’nin değil, Osmanlı İmparatorluğu’ndan başlayarak Türkiye’de akıl hastalarının ve onlarla ilgilenen insanların öyküsü…

Gazetelerde 1. sayfadan yayımlanan “Dikkat! Tımarhaneden azılı ve tehlikeli bir deli kaçtı, aramızda dolaşıyor…” haberlerinden “İzinsiz ayrılan bir ruh hastası tekrar akıl hastanesine yatırıldı” haberlerine gelene dek, akıl hastalarının kaderini değiştiren bir avuç insanın ve yerleşik inanışlara karşı verdikleri savaşın; yaşadıkları yeri, kendi başlarına “yaşanacak” hale getiren akıl hastalarının ve hayatını onlara adayan insanların öyküsü…

Türkiye’nin en eski akıl hastanesi ilk kez yazıldı.

İlk kez yayımlanan fotoğraflarla…

Aşkımın şiddetinden koptu gönlün freni

Doktor beni sanıyor hala şizofreni

Üsküdar taburculuk hasretiyle derinden

Kalbimi hoplatıyor hastanenin treni…diye yazan şair Recep, vak’a takdimlerine çıka çıka hastalığını ezberlemiş olan Parkinson Salih, ölen hastaları iki atlı bir arabayla Silivrikapı’daki mezarlığa taşıyan Paranoid Mehmet Ali Sultan, asistan tezlerini daktilo eden ve ödül olarak kucakta maçlara götürülen kas hastası Miyopatili Çampur Mehmet, tezlerin resimlerini çini mürekkebi ile çizen Ressam Selahattin, hastane bahçesindeki Düşünen Adam ve Mazhar Osman heykellerini yapmış olan ressam ve heykeltıraş Kemal Künmat, doktorların geliş-gidiş saatlerini ve seminerleri kontrol eden Hüseyin, Neyzen Tevfik, Fikret Mualla ve onlara yokmuş gibi davrananlara “biz de varız” diye bağıran daha binlerce akıl hastası…

İç Bahçe, yalnızca Bakırköy Akıl Hastanesi’nin değil, Osmanlı İmparatorluğu’ndan başlayarak Türkiye’de akıl hastalarının ve onlarla ilgilenen insanların öyküsü…

Gazetelerde 1. sayfadan yayımlanan “Dikkat! Tımarhaneden azılı ve tehlikeli bir deli kaçtı, aramızda dolaşıyor…” haberlerinden “İzinsiz ayrılan bir ruh hastası tekrar akıl hastanesine yatırıldı” haberlerine gelene dek, akıl hastalarının kaderini değiştiren bir avuç insanın ve yerleşik inanışlara karşı verdikleri savaşın; yaşadıkları yeri, kendi başlarına “yaşanacak” hale getiren akıl hastalarının ve hayatını onlara adayan insanların öyküsü…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat