“İnsan, kendini olduğu gibi; arzuların oyuncağı, kırılgan, acıya duyarlı, kaygılı, kendisine ve geleceğe ilişkin herhangi bir güvenceden ve dayanaktan yoksun bir varlık olarak kabul etme cesaretini gösterdiğinde fark edecek ki: Bir zamanlar neşeyle yıktığı ve şimdi ayakta kalabilmek için üzüntü içinde yeniden inşa etmeye çalıştığı dünya, anlamdan ve hakikatten yoksun, teorilerin boşlukta gezinip kendilerini tükettiği bir cehenneme dönüşmüş.”
“İnsan, kendini olduğu gibi; arzuların oyuncağı, kırılgan, acıya duyarlı, kaygılı, kendisine ve geleceğe ilişkin herhangi bir güvenceden ve dayanaktan yoksun bir varlık olarak kabul etme cesaretini gösterdiğinde fark edecek ki: Bir zamanlar neşeyle yıktığı ve şimdi ayakta kalabilmek için üzüntü içinde yeniden inşa etmeye çalıştığı dünya, anlamdan ve hakikatten yoksun, teorilerin boşlukta gezinip kendilerini tükettiği bir cehenneme dönüşmüş.”