Önce bir cızırtı duyuldu bozuk hoparlöründen caminin. Gölgede yatan sokak köpekleri huysuzlandılar. Yaşlı olanlardan birkaçı uludular yattıkları yerden uzun uzun. Sonra bir sala duyulmaya başladı hoparlörü bozuk caminin, hoparlöründen. Sesi bozuk bir imam isteksizce okuyordu salayı. Birkaç tahta kapı aralandı sokaktan. Bunlar ölünün kim olduğunu duymaya dışarı çıkan yaşlı insanlardı ve kendilerini şanslı hissediyorlardı, sıra henüz onlara gelmediğinden. Demir bir kapı kapandı sertçe, birkaç ayak sesi duyuldu boş sokakta. İmam peşrevi uzun tuttu adetten ama sonunda sıra geldi asıl meseleye. Kapı önüne çıkan yaşlı insanlar kulak kesildiler, dudaklarından sarkan duayı bitirmeden. Birisi tespih çekmeyi bıraktı, birisi elini siper etti gözlerinin üstüne camiye doğru, bakkal sesini kıstı radyosunun. Birkaç kulak patlatan hoparlör sesinden sonra nihayet söyledi imam merhumun adını. Aynı salayı okuduğu gibi okudu ölen adamın adını. Sanki tanırmış ta hiç sevmezmiş gibi. Sanki bedavaya yaparmış gibi bu işi. Sanki zor gelirmiş gibi bu sıcakta cenaze yıkama işi. Sesi yankılandı unutulmuş şehrin çatısız damlarında. Sonra bir kez daha tekrar etti imam merhumun adını. Sonra bir kez daha.
Önce bir cızırtı duyuldu bozuk hoparlöründen caminin. Gölgede yatan sokak köpekleri huysuzlandılar. Yaşlı olanlardan birkaçı uludular yattıkları yerden uzun uzun. Sonra bir sala duyulmaya başladı hoparlörü bozuk caminin, hoparlöründen. Sesi bozuk bir imam isteksizce okuyordu salayı. Birkaç tahta kapı aralandı sokaktan. Bunlar ölünün kim olduğunu duymaya dışarı çıkan yaşlı insanlardı ve kendilerini şanslı hissediyorlardı, sıra henüz onlara gelmediğinden. Demir bir kapı kapandı sertçe, birkaç ayak sesi duyuldu boş sokakta. İmam peşrevi uzun tuttu adetten ama sonunda sıra geldi asıl meseleye. Kapı önüne çıkan yaşlı insanlar kulak kesildiler, dudaklarından sarkan duayı bitirmeden. Birisi tespih çekmeyi bıraktı, birisi elini siper etti gözlerinin üstüne camiye doğru, bakkal sesini kıstı radyosunun. Birkaç kulak patlatan hoparlör sesinden sonra nihayet söyledi imam merhumun adını. Aynı salayı okuduğu gibi okudu ölen adamın adını. Sanki tanırmış ta hiç sevmezmiş gibi. Sanki bedavaya yaparmış gibi bu işi. Sanki zor gelirmiş gibi bu sıcakta cenaze yıkama işi. Sesi yankılandı unutulmuş şehrin çatısız damlarında. Sonra bir kez daha tekrar etti imam merhumun adını. Sonra bir kez daha.