Kefalet sözleşmesi, kişisel teminat sözleşmeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu sözleşme ile kefil alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenir. Çalışmamızın konusunu oluşturan İcra Kefaletnameleri kefalet sözleşmesinin bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır. İcra ve İflâs Kanunu’nun 38. maddesinde düzenlenen icra kefaletnamesi ile kefil, icra takibine konu edilen bir borcu kısmen veya tamamen ödemeyi taahhüt eder. İcra kefaletnamelerinin şekline ve şartlarına ilişkin İİK’da herhangi bir düzenleme bulunmadığından geçerli bir icra kefaletnamesinden bahsedilebilmesi için hangi kuralların uygulama alanı bulacağı doktrinde ve Yargıtay kararlarında tartışma konusu olmuştur. Buna ilişkin tartışmalar çalışmamızda ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Çalışmamızın ilk bölümünde genel olarak kefalet sözleşmesi ve icra kefaleti kavramı ile hukuki niteliği incelenmiştir. İkinci bölümde ise icra kefaletinin şartlarına ilişkin tartışmalara yer verilmiş ayrıca icra kefilinin sorumluluğunun kapsamı ele alınmıştır. Son bölümde ise icra kefiline karşı yapılacak takibin özelikleri incelenmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Prof. Dr. Muhammet Özekes danışmanlığında yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma 23.07.2019 tarihinde Prof. Dr. Muhammet Özekes, Doç. Dr. Serkan Ayan ve Doç. Dr. Nedim Meriç tarafından oluşan jüri önünde savunularak oybirliği ile kabul edilmiştir. Jüri üyelerinin değerli görüşleri çerçevesinde bu çalışmaya nihai şekli verilmiştir.
Kefalet sözleşmesi, kişisel teminat sözleşmeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu sözleşme ile kefil alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenir. Çalışmamızın konusunu oluşturan İcra Kefaletnameleri kefalet sözleşmesinin bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır. İcra ve İflâs Kanunu’nun 38. maddesinde düzenlenen icra kefaletnamesi ile kefil, icra takibine konu edilen bir borcu kısmen veya tamamen ödemeyi taahhüt eder. İcra kefaletnamelerinin şekline ve şartlarına ilişkin İİK’da herhangi bir düzenleme bulunmadığından geçerli bir icra kefaletnamesinden bahsedilebilmesi için hangi kuralların uygulama alanı bulacağı doktrinde ve Yargıtay kararlarında tartışma konusu olmuştur. Buna ilişkin tartışmalar çalışmamızda ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Çalışmamızın ilk bölümünde genel olarak kefalet sözleşmesi ve icra kefaleti kavramı ile hukuki niteliği incelenmiştir. İkinci bölümde ise icra kefaletinin şartlarına ilişkin tartışmalara yer verilmiş ayrıca icra kefilinin sorumluluğunun kapsamı ele alınmıştır. Son bölümde ise icra kefiline karşı yapılacak takibin özelikleri incelenmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Prof. Dr. Muhammet Özekes danışmanlığında yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma 23.07.2019 tarihinde Prof. Dr. Muhammet Özekes, Doç. Dr. Serkan Ayan ve Doç. Dr. Nedim Meriç tarafından oluşan jüri önünde savunularak oybirliği ile kabul edilmiştir. Jüri üyelerinin değerli görüşleri çerçevesinde bu çalışmaya nihai şekli verilmiştir.