İdris Fassı Şeyh-i Ekber İbnü’l-Arabi’nin Fusus’undan İdris Fassı’na Şerh

Stok Kodu:
9786055457877
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
120
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
El-Fassu'l-İdrisi
%25 indirimli
150,00TL
112,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,75TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786055457877
1145894
İdris Fassı
İdris Fassı Şeyh-i Ekber İbnü’l-Arabi’nin Fusus’undan İdris Fassı’na Şerh
112.50
İbnü'l-Arabî'nin müstesnâ talebelerinden İbn Sevdekîn'in kaleme aldığı bu eser, Şeyh-i Ekber'in meşhur kitabı Fusûsu'l-Hikem'in bölümlerinden ‘İdrîs Fassı'nın adını taşımaktadır. Eser'in ana konusu, İbnü'l-Arabî'nin "İdrîs Fassı"nda anlattığı ‘yücelik' (yükseklik) meselesinin mürîdi ilgilendiren yönüdür.İdrîs peygamberin feleklerin kalbi olan Güneş feleğine, dördüncü semâya yükselişi, müridin vücûd âleminin merkezi olan kalb mertebesine yükselişine işâret eder. Bu aynı zamanda İdrîs peygamberden, mürîdlere mânevî bir mirastır. İbn Sevdekîn'e göre mürîd bu yükselişi gerçekleştirebilmesi için, zikir, halvet, mücâhede ve riyâzâta yönelerek, bir tezkiye yapmalıdır. Çünkü âyete göre "Nefsini tezkiye eden kurtulmuş, onu kötülüklere daldıran da ziyan etmiştir." Tezkiye mürîdin iç âleminde bir tür yükselişidir. Kişi ancak tezkiye sâyesinde önce bir arınma gerçekleştirir, ardından mânevî mertebelerde ilerler. İbn Sevdekîn, tezkiye yapan müridin her bir mertebede ne gibi keşiflere erişeceğini anlatır. Ardından, tezkiyenin zikir ve halvet ile gerçekleşeceğinden bu konuyu şeyhi İbnü'l-Arabî'nin eserlerinden seçme metinlerle îzâh eder. Ona göre mücâhede, zikir ve halvet ile gerçekleştirilen tezkiyenin amacı ise vehbî ilim sahibi olarak mârifetullaha ermektir.
İbnü'l-Arabî'nin müstesnâ talebelerinden İbn Sevdekîn'in kaleme aldığı bu eser, Şeyh-i Ekber'in meşhur kitabı Fusûsu'l-Hikem'in bölümlerinden ‘İdrîs Fassı'nın adını taşımaktadır. Eser'in ana konusu, İbnü'l-Arabî'nin "İdrîs Fassı"nda anlattığı ‘yücelik' (yükseklik) meselesinin mürîdi ilgilendiren yönüdür.İdrîs peygamberin feleklerin kalbi olan Güneş feleğine, dördüncü semâya yükselişi, müridin vücûd âleminin merkezi olan kalb mertebesine yükselişine işâret eder. Bu aynı zamanda İdrîs peygamberden, mürîdlere mânevî bir mirastır. İbn Sevdekîn'e göre mürîd bu yükselişi gerçekleştirebilmesi için, zikir, halvet, mücâhede ve riyâzâta yönelerek, bir tezkiye yapmalıdır. Çünkü âyete göre "Nefsini tezkiye eden kurtulmuş, onu kötülüklere daldıran da ziyan etmiştir." Tezkiye mürîdin iç âleminde bir tür yükselişidir. Kişi ancak tezkiye sâyesinde önce bir arınma gerçekleştirir, ardından mânevî mertebelerde ilerler. İbn Sevdekîn, tezkiye yapan müridin her bir mertebede ne gibi keşiflere erişeceğini anlatır. Ardından, tezkiyenin zikir ve halvet ile gerçekleşeceğinden bu konuyu şeyhi İbnü'l-Arabî'nin eserlerinden seçme metinlerle îzâh eder. Ona göre mücâhede, zikir ve halvet ile gerçekleştirilen tezkiyenin amacı ise vehbî ilim sahibi olarak mârifetullaha ermektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat