Global rekabet ortamında gelişmekte olan ülkelerin en önemli güçlerinden bir tanesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. KOBİ’ler Türkiye’deki toplam işletmelerin %99,89’unu, istihdamın %76,7’sini, sermaye yatırımının %38’ini, yaratılan katma değerin %27’sini ve ihracatın ise yaklaşık olarak %11’ini oluşturmaktadır. Ülkemizdeki küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında makine imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin son yıllarda ihracat içindeki paylarının dikkate değer oranda arttığı görülmektedir. Makine imalat sanayii, iç ve dış rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir sektördür. Bu sektördeki işletmelerin; uluslararası pazarlarda başarılı olabilmeleri, rekabet gücü elde edebilmeleri ve ihracat pazar paylarını arttırabilmeleri, yabancı pazarlardaki müşterilerini, rekabet, teknoloji ve pazarın gelişmesine yön veren diğer ekonomik sosyal, kültürel ve yasal güçlerle birlikte değerlendirilebilmelerine bağlıdır. Bu anlamda uluslararası pazarlara açılmayı planlayan küçük ve orta ölçekli işletmeler, yeni pazarlama stratejilerini geliştirerek ürün ve hizmetlerini, fiyat, tutundurma ve dağıtım sistemlerini, müşteri istek ve ihtiyaçları çerçevesinde oluşturabilmek amacıyla öncelikle ihracatta satış yerine pazarlama anlayışını benimseyebilmelidirler.
Global rekabet ortamında gelişmekte olan ülkelerin en önemli güçlerinden bir tanesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. KOBİ’ler Türkiye’deki toplam işletmelerin %99,89’unu, istihdamın %76,7’sini, sermaye yatırımının %38’ini, yaratılan katma değerin %27’sini ve ihracatın ise yaklaşık olarak %11’ini oluşturmaktadır. Ülkemizdeki küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında makine imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin son yıllarda ihracat içindeki paylarının dikkate değer oranda arttığı görülmektedir. Makine imalat sanayii, iç ve dış rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir sektördür. Bu sektördeki işletmelerin; uluslararası pazarlarda başarılı olabilmeleri, rekabet gücü elde edebilmeleri ve ihracat pazar paylarını arttırabilmeleri, yabancı pazarlardaki müşterilerini, rekabet, teknoloji ve pazarın gelişmesine yön veren diğer ekonomik sosyal, kültürel ve yasal güçlerle birlikte değerlendirilebilmelerine bağlıdır. Bu anlamda uluslararası pazarlara açılmayı planlayan küçük ve orta ölçekli işletmeler, yeni pazarlama stratejilerini geliştirerek ürün ve hizmetlerini, fiyat, tutundurma ve dağıtım sistemlerini, müşteri istek ve ihtiyaçları çerçevesinde oluşturabilmek amacıyla öncelikle ihracatta satış yerine pazarlama anlayışını benimseyebilmelidirler.