İhsan Ahmet'in Romanları ve Hikayesi Selçuk Sarayında Prenses Tamara ve Mihriyar Kılıç Arslan, Birinci İzzettin
Konya'daki basın tarihini iyi bilenler İhsan Ahmet'e ayrı bir önem verirler. Naci Fikret'in 30 Eylül 1926 tarihli Babalık gazetesinde söylediği gibi, “edebî risâle neşretmek husûsunda Konya'da ilk adımı İhsan Ahmet Bey atmış, Bârika risâlesiyle bu husûsta Konya gençliğine ön ayak olmuş, ilk örneği vermiştir.” Gerçekten de İhsan Ahmet, Bârika'nın “müessis ve müdürü”, Mehmet Muhlis (Koner) de başyazarı idi. Barika(1908-1912), kendisinden sonra birçok derginin çıkmasına öncülük etmiştir. Bu yüzden dergicilik sahasında bu ilk adımı atan İhsan Ahmet'i unutmamak gerekir.
Aynı İhsan Ahmet salt bununla yetinmemiş, tarihe, özellikle Selçuk tarihine duyduğu sevgi ve ilgiyi başka edebî türlere de taşıyarak bu konuda hikâye ve romanlar kaleme almıştır. Konya tarihinin yazılması için çalışmalar yapmış, bu konuda komisyonlar kurulması fikrini ortaya atmış olan İhsan Ahmet, ne yazık ki bu niyet ve amacını gerçekleştirme imkânı bulamamış, tutulduğu hastalığa yenik düşerek, 1934 yılında hayata gözlerini yummuştur. Geride bıraktığı ve bugün pek az kişinin bildiği bu hikâye ve romanların Konya'nın kültür hayatında hak ettiği yeri alması gerektiği kanısındayız. Biz bu eserlerin üçünü de bir arada yayımlayarak İhsan Ahmet'e olan gönül borcumuzu ödediğimiz düşüncesindeyiz.
Konya'daki basın tarihini iyi bilenler İhsan Ahmet'e ayrı bir önem verirler. Naci Fikret'in 30 Eylül 1926 tarihli Babalık gazetesinde söylediği gibi, “edebî risâle neşretmek husûsunda Konya'da ilk adımı İhsan Ahmet Bey atmış, Bârika risâlesiyle bu husûsta Konya gençliğine ön ayak olmuş, ilk örneği vermiştir.” Gerçekten de İhsan Ahmet, Bârika'nın “müessis ve müdürü”, Mehmet Muhlis (Koner) de başyazarı idi. Barika(1908-1912), kendisinden sonra birçok derginin çıkmasına öncülük etmiştir. Bu yüzden dergicilik sahasında bu ilk adımı atan İhsan Ahmet'i unutmamak gerekir.
Aynı İhsan Ahmet salt bununla yetinmemiş, tarihe, özellikle Selçuk tarihine duyduğu sevgi ve ilgiyi başka edebî türlere de taşıyarak bu konuda hikâye ve romanlar kaleme almıştır. Konya tarihinin yazılması için çalışmalar yapmış, bu konuda komisyonlar kurulması fikrini ortaya atmış olan İhsan Ahmet, ne yazık ki bu niyet ve amacını gerçekleştirme imkânı bulamamış, tutulduğu hastalığa yenik düşerek, 1934 yılında hayata gözlerini yummuştur. Geride bıraktığı ve bugün pek az kişinin bildiği bu hikâye ve romanların Konya'nın kültür hayatında hak ettiği yeri alması gerektiği kanısındayız. Biz bu eserlerin üçünü de bir arada yayımlayarak İhsan Ahmet'e olan gönül borcumuzu ödediğimiz düşüncesindeyiz.