HMK m.389 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan geçici hukuki korumalardan sayılan "ihtiyati tedbir"; dava süresi içinde tarafların hukuksal durumlarında oluşabilecek zararları önlemeyi amaçlayan bir yoldur. Kural olarak ihtiyati tedbir kararı için, dilekçeyle yetkili mahkemeye başvurmak zorunludur. İhtiyati tedbir talebi olmadan hakim kendiliğinden istisna hükümleri dışında (örneğin; TMK m.169) tedbir kararı veremez. İhtiyati tedbir talebi asıl dava açılmadan önce ya da açıldıktan sonra yapılabilir. Ancak dava açılmadan evvel talepte bulunanın asıl davayı açan kişi olması şarttır. Dava açıldıktan sonra ise talepte bulunanın davacı veya davalı olması mümkündür. İhtiyati tedbir kararı verilirken istenecek "teminat" miktarı hem karşı tarafın hem de üçüncü kişinin muhtemel zararına karşılık olmalıdır. İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmedikçe, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder.
İİK. m.257 ilâ 268. maddeleri arasında düzenlenen "ihtiyati haciz" yolunda ise, ancak para alacağına ilişkin bir davada alacaklı, koşulları varsa, geçici koruma tedbirlerinden sayılan ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İkinci bölümde anılan maddelerle ilgili genel açıklama m.257 hükmü altında yapılmış ve her bir maddeyle ilgili yargı kararlarına ilgili madde altında yer verilmiştir. Kitapta özelikle ihtiyati tedbirin şartları (m.389) ve ihtiyati tedbir kararları yönüyle itiraz ve kanun yolu (m.394) hükümleri ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Çünkü anılan hükümler uygulamada yoğun olarak içtihatlara konu edilmektedir. Bu nedenle güncel Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından yararlanılmıştır.
Bu baskıda; 6100 sayılı HMK'da ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili olarak 28.7.2020 tarihinde 7251 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler doğrultusunda kitap güncellenmiştir.
Konu Başlıkları
İhtiyati Tedbir
İhtiyati Haciz
HMK m.389 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan geçici hukuki korumalardan sayılan "ihtiyati tedbir"; dava süresi içinde tarafların hukuksal durumlarında oluşabilecek zararları önlemeyi amaçlayan bir yoldur. Kural olarak ihtiyati tedbir kararı için, dilekçeyle yetkili mahkemeye başvurmak zorunludur. İhtiyati tedbir talebi olmadan hakim kendiliğinden istisna hükümleri dışında (örneğin; TMK m.169) tedbir kararı veremez. İhtiyati tedbir talebi asıl dava açılmadan önce ya da açıldıktan sonra yapılabilir. Ancak dava açılmadan evvel talepte bulunanın asıl davayı açan kişi olması şarttır. Dava açıldıktan sonra ise talepte bulunanın davacı veya davalı olması mümkündür. İhtiyati tedbir kararı verilirken istenecek "teminat" miktarı hem karşı tarafın hem de üçüncü kişinin muhtemel zararına karşılık olmalıdır. İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmedikçe, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder.
İİK. m.257 ilâ 268. maddeleri arasında düzenlenen "ihtiyati haciz" yolunda ise, ancak para alacağına ilişkin bir davada alacaklı, koşulları varsa, geçici koruma tedbirlerinden sayılan ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İkinci bölümde anılan maddelerle ilgili genel açıklama m.257 hükmü altında yapılmış ve her bir maddeyle ilgili yargı kararlarına ilgili madde altında yer verilmiştir. Kitapta özelikle ihtiyati tedbirin şartları (m.389) ve ihtiyati tedbir kararları yönüyle itiraz ve kanun yolu (m.394) hükümleri ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Çünkü anılan hükümler uygulamada yoğun olarak içtihatlara konu edilmektedir. Bu nedenle güncel Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından yararlanılmıştır.
Bu baskıda; 6100 sayılı HMK'da ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili olarak 28.7.2020 tarihinde 7251 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler doğrultusunda kitap güncellenmiştir.
Konu Başlıkları
İhtiyati Tedbir
İhtiyati Haciz