İhyau’l Meal (Ciltli)

Stok Kodu:
9786057313416
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
665
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-07
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Kategori:
%17 indirimli
600,00TL
498,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 60,87TL
KARGO BEDAVA
9786057313416
1338269
İhyau’l Meal (Ciltli)
İhyau’l Meal (Ciltli)
498.00

Geçmişten günümüze kadar birçok dilde Kur’ân-ı Kerîm meâli kaleme alınmış olup, memleketimizin her yerinde Türkçe Kur’ân-ı Kerîm meâlinin bulunmadığı ev neredeyse kalmamıştır. Maalesef meâlleri incelediğimizde Arapça noktasında ciddî hatalara denk geldik. İtikâdî açıdan özellikle Allah Teâlâ’nın yüce zâtı ve benzersiz sıfatları hakkında; peygamberlerin ise ismet/günahsızlık sıfatına direk veyahut dolaylı bir yoldan değinmekte olan âyet-i kerîmelerde de ya yetersiz kalmış veyahut tâlihsiz bir şekilde gerek yazarının bilgisizliğinden gerekse art niyetinden dolayı yanlış yorumlara tabi tutulduklarını fark ettik. Bazen bir âyet-i kerîmeye verilen meâlin Arapçasından daha kapalı, bazen konudan çok uzak, bazen de tamamen meâlin yazarının kendi şahsî kanaatine bağlı olarak âyet-i kerîmelere yanlış meâller verildiğini müşâhede ettik.Bu zikrettiğimiz hususlar, itikâdî yönden başlı başına büyük bir hezeyan olmakla beraber, bu meâlleri okuyup Kur’ân-ı Kerîm’in mu’ciz ve veciz beyânını -gayet tabii bir şekilde anlamayan- bazı çevreler, bu büyük yanlış anlaşılmaları ve anlatımları müslümanların görüşleriymiş gibi biz müslümanlara dikte etmeye çalışıp azametli İslam binasının sarsılmaz temeli olan inanç esaslarımız hakkında bizleri sarsıntıya düşürmüş, İslam’ın can suyuna muhtaç bazı gençlerimizin gözünde, bu binayı -tıpkı çöldeki serap misali- temelden çürüyüp yıkılmış bir bina olduğuna inandırmışlardır.Marifet-i ilâhiyyeye uzanan manevi yolun ilk adımı sahih bir akîdedir. Sahih bir akîde olmadan din anlaşılmaz, anlaşılamaz ve dinin hiçbir dinamiği hakkında yorum yapmak bir yana dursun doğru bir fikir sahibi dahi olunamaz.İşte elinizdeki bu eser, Allah Teâlâ’nın inâyetiyle bu alandaki büyük bir boşluğu doldurmuş olup Türkçe meâllerde olması gereken mana bütünlüğü esasını en ince ayrıntısına kadar dikkatlice işlemeye özen göstermiştir.hih bir iman bedendeki  Ruh gibidir. Ruhsuz bir  beden ne ise, sahih bir  imân sahibi olmaksızın  yapılan ameller de odur.  İman edilecek hususlarda  anlamak/idrak etmek esas  değildir. Esas olan, kişinin  imân edilecek hususları  hür iradesiyle şüphe  etmeden kalben tasdik  ederek dil ile bu tasdikini  ikrar etmesidir.

Geçmişten günümüze kadar birçok dilde Kur’ân-ı Kerîm meâli kaleme alınmış olup, memleketimizin her yerinde Türkçe Kur’ân-ı Kerîm meâlinin bulunmadığı ev neredeyse kalmamıştır. Maalesef meâlleri incelediğimizde Arapça noktasında ciddî hatalara denk geldik. İtikâdî açıdan özellikle Allah Teâlâ’nın yüce zâtı ve benzersiz sıfatları hakkında; peygamberlerin ise ismet/günahsızlık sıfatına direk veyahut dolaylı bir yoldan değinmekte olan âyet-i kerîmelerde de ya yetersiz kalmış veyahut tâlihsiz bir şekilde gerek yazarının bilgisizliğinden gerekse art niyetinden dolayı yanlış yorumlara tabi tutulduklarını fark ettik. Bazen bir âyet-i kerîmeye verilen meâlin Arapçasından daha kapalı, bazen konudan çok uzak, bazen de tamamen meâlin yazarının kendi şahsî kanaatine bağlı olarak âyet-i kerîmelere yanlış meâller verildiğini müşâhede ettik.Bu zikrettiğimiz hususlar, itikâdî yönden başlı başına büyük bir hezeyan olmakla beraber, bu meâlleri okuyup Kur’ân-ı Kerîm’in mu’ciz ve veciz beyânını -gayet tabii bir şekilde anlamayan- bazı çevreler, bu büyük yanlış anlaşılmaları ve anlatımları müslümanların görüşleriymiş gibi biz müslümanlara dikte etmeye çalışıp azametli İslam binasının sarsılmaz temeli olan inanç esaslarımız hakkında bizleri sarsıntıya düşürmüş, İslam’ın can suyuna muhtaç bazı gençlerimizin gözünde, bu binayı -tıpkı çöldeki serap misali- temelden çürüyüp yıkılmış bir bina olduğuna inandırmışlardır.Marifet-i ilâhiyyeye uzanan manevi yolun ilk adımı sahih bir akîdedir. Sahih bir akîde olmadan din anlaşılmaz, anlaşılamaz ve dinin hiçbir dinamiği hakkında yorum yapmak bir yana dursun doğru bir fikir sahibi dahi olunamaz.İşte elinizdeki bu eser, Allah Teâlâ’nın inâyetiyle bu alandaki büyük bir boşluğu doldurmuş olup Türkçe meâllerde olması gereken mana bütünlüğü esasını en ince ayrıntısına kadar dikkatlice işlemeye özen göstermiştir.hih bir iman bedendeki  Ruh gibidir. Ruhsuz bir  beden ne ise, sahih bir  imân sahibi olmaksızın  yapılan ameller de odur.  İman edilecek hususlarda  anlamak/idrak etmek esas  değildir. Esas olan, kişinin  imân edilecek hususları  hür iradesiyle şüphe  etmeden kalben tasdik  ederek dil ile bu tasdikini  ikrar etmesidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat