İş Hukukunda yaygın olarak kullanılan ikale sözleşmesi, özellikle iş güvencesi hükümleri nedeni ile işveren feshinin zorlaşması nedeniyle sıkça başvurulan yöntem haline gelmiştir. Her ne kadar iş güvencesi hükümleri ile işçiler koruma altına alınmış olsa da, çeşitli sebeplerle işçi belli bir tazminat karşılığında ikale yolunu tercih etmektedir. Bu nedenle işçinin mağduriyetini ve işverenin bu durumu kullanmasını önlemek için işçinin ikale yoluna gitmesi halinde kanunda düzenleme yer almamasına rağmen Yargıtay ilke kararları uyarınca makul bir menfaatinin olması şartı aranmaktadır. Dolayısıyla İH'ya hâkim olan "işçinin korunması" ilkesi gereği, işçi ve işveren arasında kurulan ikalenin geçerliliği denetlenmektedir.
Kanun koyucu, İş Hukukunda iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde sıkça başvurulan diğer bir yöntem olan ibraya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda yer vermiştir. İbranamelerin geçerlilik unsurlarının belirlendiği bu yasal düzenleme dikkate alındığında TBK'da iş hukukuna ilişkin ibra yasağı getirildiğini söylemek mümkündür. Çünkü bir hakkın karşılığı noksansız ödenmedikçe o hakkın iş hukukunda ibraya konu olabilmesi mümkün değildir.
Çalışmamızda İş Hukukunda yaygın olarak uygulanan ikale ve ibra sözleşmelerinin kapsamı, uygulanma koşulları, yasal düzenlemelerle getirilen değişiklikler ve sonuçları Yargıtay kararları ışığında izah edilmektedir. Sözleşmelerin hangi gerekçelerle geçersiz sayıldığının içtihatlarla ortaya konulması nedeniyle çalışmanın tüm ilgililer için faydalı bir başvurucu kaynağı olması hedeflenmiştir.
İş Hukukunda yaygın olarak kullanılan ikale sözleşmesi, özellikle iş güvencesi hükümleri nedeni ile işveren feshinin zorlaşması nedeniyle sıkça başvurulan yöntem haline gelmiştir. Her ne kadar iş güvencesi hükümleri ile işçiler koruma altına alınmış olsa da, çeşitli sebeplerle işçi belli bir tazminat karşılığında ikale yolunu tercih etmektedir. Bu nedenle işçinin mağduriyetini ve işverenin bu durumu kullanmasını önlemek için işçinin ikale yoluna gitmesi halinde kanunda düzenleme yer almamasına rağmen Yargıtay ilke kararları uyarınca makul bir menfaatinin olması şartı aranmaktadır. Dolayısıyla İH'ya hâkim olan "işçinin korunması" ilkesi gereği, işçi ve işveren arasında kurulan ikalenin geçerliliği denetlenmektedir.
Kanun koyucu, İş Hukukunda iş sözleşmesinin sona erdirilmesinde sıkça başvurulan diğer bir yöntem olan ibraya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda yer vermiştir. İbranamelerin geçerlilik unsurlarının belirlendiği bu yasal düzenleme dikkate alındığında TBK'da iş hukukuna ilişkin ibra yasağı getirildiğini söylemek mümkündür. Çünkü bir hakkın karşılığı noksansız ödenmedikçe o hakkın iş hukukunda ibraya konu olabilmesi mümkün değildir.
Çalışmamızda İş Hukukunda yaygın olarak uygulanan ikale ve ibra sözleşmelerinin kapsamı, uygulanma koşulları, yasal düzenlemelerle getirilen değişiklikler ve sonuçları Yargıtay kararları ışığında izah edilmektedir. Sözleşmelerin hangi gerekçelerle geçersiz sayıldığının içtihatlarla ortaya konulması nedeniyle çalışmanın tüm ilgililer için faydalı bir başvurucu kaynağı olması hedeflenmiştir.