İki Kültürü Aşmak Modern Dünya Sisteminde Fen Bilimleri ile Beşeri Bilimler Ayrılığı
İnsan bilgisini, biri sosyal ve beşeri disiplinleri ima eden edebi, felsefi kültür, diğeri doğa bilimlerini (ya da pozitif bilimleri) ima eden bilim kültürü diye ayıran "iki kültür" tabiri C. P. Snow tarafından 1959'da icat edilmiştir. Ortada iki kültür olduğu fikri, bütün bir insanlık tarihi düşünüldüğünde çok yeni sayılır. Üstelik 1960'tan bu yana hem kavram hem de kavramın işaret ettiği olgularla ilgili şikâyet ve sorgulamalar giderek artmıştır. Akademi ve üniversitelerin örgütlenme biçimini, ders programlarını, eğitimin yol yordamını, ama bilgiyle ilişkimizin gündelik veçhelerini de çok yakından ilgilendiren bir ayrımdır bu. Araştırmaların ve eğitimin birbirinden çok farklı ön kabullerle yapılması ve kullanımı yararlı ve doğru görülen yöntem ve ilkelerin iki farklı, hatta karşıt gruba toplanması demektir. İki Kültürü Aşmak bu ayrımın tarihselliğini araştırıyor. Kitabın temel tezi, modern dünya sistemini önceleyen insan yaşamında böyle iki farklı bilgi biçiminin varolmadığı, bugün "disiplin" diye adlandırdığımız kutucukların, asıl olarak on dokuzuncu. yüzyılda yaratıldıklarıdır. Dikkatli okurlarımız bu temayı Sosyal Bilimleri Açın raporundan hatırlayacaklar: Orada bir problem olarak tarif edilen ve sorgulanan konu, bir araştırma projesine dönüştürülmüş ve birçok yazarın katkılarıyla kapsamlı ve zevkle okunacak, eleştirel bir bilim tarihi çıkmış ortaya.
İnsan bilgisini, biri sosyal ve beşeri disiplinleri ima eden edebi, felsefi kültür, diğeri doğa bilimlerini (ya da pozitif bilimleri) ima eden bilim kültürü diye ayıran "iki kültür" tabiri C. P. Snow tarafından 1959'da icat edilmiştir. Ortada iki kültür olduğu fikri, bütün bir insanlık tarihi düşünüldüğünde çok yeni sayılır. Üstelik 1960'tan bu yana hem kavram hem de kavramın işaret ettiği olgularla ilgili şikâyet ve sorgulamalar giderek artmıştır. Akademi ve üniversitelerin örgütlenme biçimini, ders programlarını, eğitimin yol yordamını, ama bilgiyle ilişkimizin gündelik veçhelerini de çok yakından ilgilendiren bir ayrımdır bu. Araştırmaların ve eğitimin birbirinden çok farklı ön kabullerle yapılması ve kullanımı yararlı ve doğru görülen yöntem ve ilkelerin iki farklı, hatta karşıt gruba toplanması demektir. İki Kültürü Aşmak bu ayrımın tarihselliğini araştırıyor. Kitabın temel tezi, modern dünya sistemini önceleyen insan yaşamında böyle iki farklı bilgi biçiminin varolmadığı, bugün "disiplin" diye adlandırdığımız kutucukların, asıl olarak on dokuzuncu. yüzyılda yaratıldıklarıdır. Dikkatli okurlarımız bu temayı Sosyal Bilimleri Açın raporundan hatırlayacaklar: Orada bir problem olarak tarif edilen ve sorgulanan konu, bir araştırma projesine dönüştürülmüş ve birçok yazarın katkılarıyla kapsamlı ve zevkle okunacak, eleştirel bir bilim tarihi çıkmış ortaya.