Zülâl Kalkandelen, ülkemizde “Sivil Toplumculuk”, “İkinci Cumhuriyetçilik” ya da “Neoliberalizm” olarak adlandırılan siyasi akımın fikir babası Prof. Dr. İdris Küçükömer’in tezleriyle tarihsel bir hesaplaşma içine giriyor.
1960’lardan itibaren, Kurtuluş Savaşı’nın emperyalizme karşı verilmediği ve yalnızca Türk-Yunan savaşından ibaret olduğu; Cumhuriyet’in kuruluşunun bir devrim olmadığı, aksine bürokratik egemenlik yarattığı; Türkiye’de solun “gerici”, sağın “ilerici” olduğu vb., tamamına yakını günümüzde geçersiz kılınmış görüşler, Kalkandelen tarafından otopsi masasına yatırılıyor.
“Batılılaşma” sorunu ve emperyalizmden Ergenekon ve Balyoz davalarına, Ilımlı İslam’dan “Yetmez ama Evet”e, “Kandırıldır!” söylemlerinden darbelere açılan yelpazede sağlam bir politik zemin oluşturan Kalkandelen, Cumhuriyet ve Aydınlanma’nın sesini yükseltiyor.
Zülâl Kalkandelen, ülkemizde “Sivil Toplumculuk”, “İkinci Cumhuriyetçilik” ya da “Neoliberalizm” olarak adlandırılan siyasi akımın fikir babası Prof. Dr. İdris Küçükömer’in tezleriyle tarihsel bir hesaplaşma içine giriyor.
1960’lardan itibaren, Kurtuluş Savaşı’nın emperyalizme karşı verilmediği ve yalnızca Türk-Yunan savaşından ibaret olduğu; Cumhuriyet’in kuruluşunun bir devrim olmadığı, aksine bürokratik egemenlik yarattığı; Türkiye’de solun “gerici”, sağın “ilerici” olduğu vb., tamamına yakını günümüzde geçersiz kılınmış görüşler, Kalkandelen tarafından otopsi masasına yatırılıyor.
“Batılılaşma” sorunu ve emperyalizmden Ergenekon ve Balyoz davalarına, Ilımlı İslam’dan “Yetmez ama Evet”e, “Kandırıldır!” söylemlerinden darbelere açılan yelpazede sağlam bir politik zemin oluşturan Kalkandelen, Cumhuriyet ve Aydınlanma’nın sesini yükseltiyor.