İktidar İmgeleri: Sinop İçkalesindeki 1215 Tarihli Selçuklu Yazıtları
Scott Redford
James Crow’un bölümü ve O. Özel, A.C.S. Peacock ve A. Saunders’ın katkılarıyla
Elinizdeki kitap, Sinop içkalesindeki Selçuklu yazıtlarını yeniden gündeme getiriyor ve inceliyor. İlk defa geçen yüzyılın başında yayımlanan bu yazıtlar, Selçuklu Sultanlığı’nın on üçüncü yüzyıldaki önemli biçimlenme dönemine ait kâtibi, idari ve mimari pratiklere bir pencere açıyor. Sinop içkalesindeki tümü de 1215’in yazında beş aylık bir dönemde yapılan on altı yazıt, Selçuklu elitinin iş başında olduğu; devlet ve makam özlem ve idealleriyle birleşen, çatışan bireysel ve hizbi rekabetler ile idari değişikliklere bir bakış imkânı sağlıyor bize. Kitap, daha önce yayımlanan versiyonları düzeltiyor ve kazınmış ana sultan yazıtının ilk defa bir okumasını sunuyor. Katkıda bulunanlar, Selçuklu Anadolusu’nda türünün ilk örneği olan Farsça nazım yazıtı ve bilinen tek Selçuklu Arapça-Yunanca ikidilli yazıtı tahlil ediyorlar. Yazıtların derinlemesine yeniden okunmasına ve analizine ek olarak bu kitap, mimari bağlamı da inceliyor. Selçuklu devletine hizmet eden, sonradan Alanya’daki ünlü Kızıl Kule’yi inşa eden Suriyeli askeri mimar Ebû Alî el-Halebî’nin ilk imzalı işi de bu incelemeye dahil ediliyor. Kitap, sadece Selçuklu mimari pratiğine yeni bir analiz katmakla kalmıyor, ayrıca içkalenin mimarisini yeniden değerlendiriyor. Ortaçağ Anadolusu’nun en görkemli örneklerinden biri olan Sinop içkalesi, Bizans dönemine tarihlendiriliyor.
Scott Redford
James Crow’un bölümü ve O. Özel, A.C.S. Peacock ve A. Saunders’ın katkılarıyla
Elinizdeki kitap, Sinop içkalesindeki Selçuklu yazıtlarını yeniden gündeme getiriyor ve inceliyor. İlk defa geçen yüzyılın başında yayımlanan bu yazıtlar, Selçuklu Sultanlığı’nın on üçüncü yüzyıldaki önemli biçimlenme dönemine ait kâtibi, idari ve mimari pratiklere bir pencere açıyor. Sinop içkalesindeki tümü de 1215’in yazında beş aylık bir dönemde yapılan on altı yazıt, Selçuklu elitinin iş başında olduğu; devlet ve makam özlem ve idealleriyle birleşen, çatışan bireysel ve hizbi rekabetler ile idari değişikliklere bir bakış imkânı sağlıyor bize. Kitap, daha önce yayımlanan versiyonları düzeltiyor ve kazınmış ana sultan yazıtının ilk defa bir okumasını sunuyor. Katkıda bulunanlar, Selçuklu Anadolusu’nda türünün ilk örneği olan Farsça nazım yazıtı ve bilinen tek Selçuklu Arapça-Yunanca ikidilli yazıtı tahlil ediyorlar. Yazıtların derinlemesine yeniden okunmasına ve analizine ek olarak bu kitap, mimari bağlamı da inceliyor. Selçuklu devletine hizmet eden, sonradan Alanya’daki ünlü Kızıl Kule’yi inşa eden Suriyeli askeri mimar Ebû Alî el-Halebî’nin ilk imzalı işi de bu incelemeye dahil ediliyor. Kitap, sadece Selçuklu mimari pratiğine yeni bir analiz katmakla kalmıyor, ayrıca içkalenin mimarisini yeniden değerlendiriyor. Ortaçağ Anadolusu’nun en görkemli örneklerinden biri olan Sinop içkalesi, Bizans dönemine tarihlendiriliyor.