Bu kitabı ilgi odağı, aşağı yukarı Cumhuriyet'le beraber kurulan Hıfzıssıhha müessesi ve müessese içindeki mektebin tarihsel evriminde varolan sorunsala işaret etmektedir.Bu aslında Osmanlı'dan kalan bir miras olarak siyasi, askeri , tıbbi ve ekonomik gelişmelere bağlı bir kopuş değil kopukluk varsayımı şeklinde okunabilir.Ancak bir takım çevrelere hatta daha çok muhafazakar toplum anlayışına göre tarihi önemli kılan şeylerden biri de tarihin geri döndürülebilir melankolisini taşıyan saplantılarda geçmiş , en kaba saba davranışlarla çarpıtılarak olağanüstü halde gösterilmekte , en ipe sapa gelmez fikirlerde bile mucizevi dokunuşlar aranmaktadır.Bazen "korku" ve " baskı " şeklinde siyasetin sığ kalıbındaki iktidar ilişkileri , siyaset felsefesinde en yaratıcı kurumların bile olguların üzerine yüklenmiş hayalden ibaret olduğunu göstermektedir.Aslında on dokuzuncu yüzyıl ekonomi politiği ; bilim , sanat ve aydın dünyasına muazzam bir " emperyal " görünüm kazandırmıştır.Bu ise bedenin anatomi atlasına benziyor.Ne ki ,Hasta Adam'dan geriye ölüm katılığında Hipokratik Yüz kalmış , beden ütopyasına geri dönmüştür ; yanaklar çökmüş , burun sivrilerek öne çıkmış, gözler derin bir çukura dönmüş , göz kapakları düşmüş alt dudak sarkmıştır.İşte bugün bu yüz bize bakarken biz de bu yüze bakmaya devam ediyoruz.Geleceğin hayal edilemediği yerlerden de geriye hayali geçmişler icat etmek kalıyor.Öyleyse siyaset ve iktidar ilişkilerinde ki sorunları görebilmek için bilime , sanata ve felsefi düşünceye bilenmekten başka yol var mıdır ?
Bu kitabı ilgi odağı, aşağı yukarı Cumhuriyet'le beraber kurulan Hıfzıssıhha müessesi ve müessese içindeki mektebin tarihsel evriminde varolan sorunsala işaret etmektedir.Bu aslında Osmanlı'dan kalan bir miras olarak siyasi, askeri , tıbbi ve ekonomik gelişmelere bağlı bir kopuş değil kopukluk varsayımı şeklinde okunabilir.Ancak bir takım çevrelere hatta daha çok muhafazakar toplum anlayışına göre tarihi önemli kılan şeylerden biri de tarihin geri döndürülebilir melankolisini taşıyan saplantılarda geçmiş , en kaba saba davranışlarla çarpıtılarak olağanüstü halde gösterilmekte , en ipe sapa gelmez fikirlerde bile mucizevi dokunuşlar aranmaktadır.Bazen "korku" ve " baskı " şeklinde siyasetin sığ kalıbındaki iktidar ilişkileri , siyaset felsefesinde en yaratıcı kurumların bile olguların üzerine yüklenmiş hayalden ibaret olduğunu göstermektedir.Aslında on dokuzuncu yüzyıl ekonomi politiği ; bilim , sanat ve aydın dünyasına muazzam bir " emperyal " görünüm kazandırmıştır.Bu ise bedenin anatomi atlasına benziyor.Ne ki ,Hasta Adam'dan geriye ölüm katılığında Hipokratik Yüz kalmış , beden ütopyasına geri dönmüştür ; yanaklar çökmüş , burun sivrilerek öne çıkmış, gözler derin bir çukura dönmüş , göz kapakları düşmüş alt dudak sarkmıştır.İşte bugün bu yüz bize bakarken biz de bu yüze bakmaya devam ediyoruz.Geleceğin hayal edilemediği yerlerden de geriye hayali geçmişler icat etmek kalıyor.Öyleyse siyaset ve iktidar ilişkilerinde ki sorunları görebilmek için bilime , sanata ve felsefi düşünceye bilenmekten başka yol var mıdır ?