İktisat Felsefesi, özellikle ekonominin felsefi varsayımlarını ve hangi toplumsal yapının yansıması olduğunu araştıran ve böylelikle ekonomik sistemin mantığını çözümleyen bir disiplindir. Modern tarih boyunca gelişen iktisadi hayat, sürekli bir biçimde ideolojik yapılara göndermede bulunarak meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Klasik iktisat, kendini bir bilim olarak sunarken, aslında varolan kapitalist sistemi ve yapıyı bir veri olarak almış ve burada tespit ettiği ilişkileri “ekonominin kanunları” olarak lanse etmiştir. Oysa tarihçi ekolün ortaya koyduğu üzere ekonomide evrensel yasalar söz konusu değildir. Sistem-bağımlı kanunlar vardır ve bunlar göreceli kanunlardır. Bu çalışmada, İktisat Felsefesi’nin konu ve problemleri tanıtılmış, iktisadi düşüncenin tarihsel seyri ve belli başlı iktisat ekolleri de anlatılmıştır. Ayrıca Müslüman aydın ve düşünürlerin çağdaş dünyada geliştirdikleri iktisadi görüşler ve özellikle İslam ekonomisi konusundaki fikirleri özetlenmiştir.
İktisat Felsefesi, özellikle ekonominin felsefi varsayımlarını ve hangi toplumsal yapının yansıması olduğunu araştıran ve böylelikle ekonomik sistemin mantığını çözümleyen bir disiplindir. Modern tarih boyunca gelişen iktisadi hayat, sürekli bir biçimde ideolojik yapılara göndermede bulunarak meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Klasik iktisat, kendini bir bilim olarak sunarken, aslında varolan kapitalist sistemi ve yapıyı bir veri olarak almış ve burada tespit ettiği ilişkileri “ekonominin kanunları” olarak lanse etmiştir. Oysa tarihçi ekolün ortaya koyduğu üzere ekonomide evrensel yasalar söz konusu değildir. Sistem-bağımlı kanunlar vardır ve bunlar göreceli kanunlardır. Bu çalışmada, İktisat Felsefesi’nin konu ve problemleri tanıtılmış, iktisadi düşüncenin tarihsel seyri ve belli başlı iktisat ekolleri de anlatılmıştır. Ayrıca Müslüman aydın ve düşünürlerin çağdaş dünyada geliştirdikleri iktisadi görüşler ve özellikle İslam ekonomisi konusundaki fikirleri özetlenmiştir.