Bu Sayıda;
London School of Economics’ten Lord Meghnad Desai, “Küresel Ekonomi Tekrar Çöker mi?” başlıklı yazısıyla, daha önceleri gerçekleşen krizleri uyarı olarak değerlendiriyor ve genel bir krizden endişe duyulup duyulmayacağını açıklıyor.
“Yuvarlak Masa-Kriz Tartışması”nda krizin arkasında yatan nedenler, krizin önümüzdeki dönemde hangi yönde değişebileceği ve krize yönelik çözüm önerileri konuşuldu.
“Kriz Üzerine Sorular ve Yanıtlar”da Türkiye’nin seçkin akademisyenlerine ekonomide yaşanan son gelişmeleri ve olası sonuçlarını sorduk.
Alpaslan Akroçaoğlu “Küresel Güney’de Döviz ve Borç Krizi: Türkiye’de Bağımlı Neo-Liberal Finansallaşmaya Dayalı İktisadi Büyüme/Birikim Rejiminin Bunalımı” başlıklı makalesinde Türkiye’nin iktisadi büyüme modelinin krizini analiz edebilmek için küresel kapitalizmin içinde yarı-çevre ekonomilerin konumunun ve ileri kapitalist merkezle bağımlılık temelindeki ilişkilerinin incelenmesi gerektiğinden bahsediyor.
Sosyal sermaye; sosyal normlar, ağlar ve güven unsurları üzerine inşa edilmektedir. Bir toplumda sosyal sermaye düzeyi ne kadar yüksekse güvene dayalı ilişki ağından dolayı ekonomik anlamda ilerlemesi o kadar yüksek olmaktadır. Halil İbrahim Aydın “Krizle Başa Çıkmanın Alternatif Yolu: Sosyal Sermaye” başlıklı makalesiyle sosyal sermaye olgusunun artan öneminden bahsediyor.
TCMB, “Dijital Para ve Merkez Bankaları” başlıklı makale ile dergimize katkı verdiler.
“Kripto Para ve Merkez Bankaları” makalesiyle Ömer Faruk Çolak, kripto paraların merkez bankaları ile karşı karşıya geldikleri noktalardan bahsederek, kripto paraların geleceği hakkındaki düşüncelerini aktarıyor.
Orhon Can Dağtekin, “Kripto Para ve Merkez Bankaları Açısından Dersler” makalesinde kripto paranın ortaya çıkışını, işleyişini, avantaj ve dezavantajlarını anlatıyor.
21. yüzyıl koşullarında eğitimin niteliğini yükseltmeden temel bilimlerin öncelediği yüksek teknoloji üretiminde ya da bilgi ekonomisinde başarılı olmak beklenemez. “21. Yüzyılda Ekonomik Değişimin Dinamiği: Bilime Dayalı Üretim”de Bayram Ali Eşiyok, tüm ülkelerin neden yüksek teknoloji üretiminde (kalkınmada) başarılı olamadığı sorusuna çözüm önerisi sunuyor.
Göçün olası ekonomik etkilerini daha iyi kavramak için Türkiye-Suriye göç sisteminin temel özelliklerini anlatarak başladığı “Suriyeli Sığınmacı Göçün Ekonomik Etkilerinin Algılanışı” adlı makalesinde Ali Berker, Suriyeli sığınmacı göçün ekonomik etkilerinin kamuoyu tarafından nasıl algılandığını mercek altına alıyor.
Yener Coşkun, “Konut Piyasası Durgunluğu Rasyonelleşme Fırsatı Sunabilir” başlıklı makalesinde konut/inşaat piyasasında bir rasyonelleşme yaşanması gerektiğinden bahsediyor; bunun ise makul faiz-vade koşullarının yeniden oluşması ile mümkün olacağını savunuyor.
Bir ekonomi için büyümenin istikrarlı ve sürdürülebilir olması büyük önem arz eder. İstikrarlı büyümenin yolu ise, ülkenin ihtiyaç duyduğu yatırımlardan geçer. Canan Özkan ve Muhammed İslami Önal, “Neden, Nasıl ve Ne Kadar Tasarruf Ediyoruz?” başlıklı makaleleri ile, ekonomik büyüme için tasarrufların hayati önemde olduğunu grafiklerle anlatıyorlar.
Osman Arolat, Refik Durbaş’ın Edebiyat Anılarda Yaşar kitabını, döneme ait örneklerle okuyucuya anlatıyor.
Selmin Söyü, “FinTech: Fırsat mı yoksa Tehdit mi?” makalesiyle, FinTech’in neden büyük bir ilgiyle karşılandığı sorusuna örneklerle cevap veriyor.
Keyifli okumalar dileriz…
Bu Sayıda;
London School of Economics’ten Lord Meghnad Desai, “Küresel Ekonomi Tekrar Çöker mi?” başlıklı yazısıyla, daha önceleri gerçekleşen krizleri uyarı olarak değerlendiriyor ve genel bir krizden endişe duyulup duyulmayacağını açıklıyor.
“Yuvarlak Masa-Kriz Tartışması”nda krizin arkasında yatan nedenler, krizin önümüzdeki dönemde hangi yönde değişebileceği ve krize yönelik çözüm önerileri konuşuldu.
“Kriz Üzerine Sorular ve Yanıtlar”da Türkiye’nin seçkin akademisyenlerine ekonomide yaşanan son gelişmeleri ve olası sonuçlarını sorduk.
Alpaslan Akroçaoğlu “Küresel Güney’de Döviz ve Borç Krizi: Türkiye’de Bağımlı Neo-Liberal Finansallaşmaya Dayalı İktisadi Büyüme/Birikim Rejiminin Bunalımı” başlıklı makalesinde Türkiye’nin iktisadi büyüme modelinin krizini analiz edebilmek için küresel kapitalizmin içinde yarı-çevre ekonomilerin konumunun ve ileri kapitalist merkezle bağımlılık temelindeki ilişkilerinin incelenmesi gerektiğinden bahsediyor.
Sosyal sermaye; sosyal normlar, ağlar ve güven unsurları üzerine inşa edilmektedir. Bir toplumda sosyal sermaye düzeyi ne kadar yüksekse güvene dayalı ilişki ağından dolayı ekonomik anlamda ilerlemesi o kadar yüksek olmaktadır. Halil İbrahim Aydın “Krizle Başa Çıkmanın Alternatif Yolu: Sosyal Sermaye” başlıklı makalesiyle sosyal sermaye olgusunun artan öneminden bahsediyor.
TCMB, “Dijital Para ve Merkez Bankaları” başlıklı makale ile dergimize katkı verdiler.
“Kripto Para ve Merkez Bankaları” makalesiyle Ömer Faruk Çolak, kripto paraların merkez bankaları ile karşı karşıya geldikleri noktalardan bahsederek, kripto paraların geleceği hakkındaki düşüncelerini aktarıyor.
Orhon Can Dağtekin, “Kripto Para ve Merkez Bankaları Açısından Dersler” makalesinde kripto paranın ortaya çıkışını, işleyişini, avantaj ve dezavantajlarını anlatıyor.
21. yüzyıl koşullarında eğitimin niteliğini yükseltmeden temel bilimlerin öncelediği yüksek teknoloji üretiminde ya da bilgi ekonomisinde başarılı olmak beklenemez. “21. Yüzyılda Ekonomik Değişimin Dinamiği: Bilime Dayalı Üretim”de Bayram Ali Eşiyok, tüm ülkelerin neden yüksek teknoloji üretiminde (kalkınmada) başarılı olamadığı sorusuna çözüm önerisi sunuyor.
Göçün olası ekonomik etkilerini daha iyi kavramak için Türkiye-Suriye göç sisteminin temel özelliklerini anlatarak başladığı “Suriyeli Sığınmacı Göçün Ekonomik Etkilerinin Algılanışı” adlı makalesinde Ali Berker, Suriyeli sığınmacı göçün ekonomik etkilerinin kamuoyu tarafından nasıl algılandığını mercek altına alıyor.
Yener Coşkun, “Konut Piyasası Durgunluğu Rasyonelleşme Fırsatı Sunabilir” başlıklı makalesinde konut/inşaat piyasasında bir rasyonelleşme yaşanması gerektiğinden bahsediyor; bunun ise makul faiz-vade koşullarının yeniden oluşması ile mümkün olacağını savunuyor.
Bir ekonomi için büyümenin istikrarlı ve sürdürülebilir olması büyük önem arz eder. İstikrarlı büyümenin yolu ise, ülkenin ihtiyaç duyduğu yatırımlardan geçer. Canan Özkan ve Muhammed İslami Önal, “Neden, Nasıl ve Ne Kadar Tasarruf Ediyoruz?” başlıklı makaleleri ile, ekonomik büyüme için tasarrufların hayati önemde olduğunu grafiklerle anlatıyorlar.
Osman Arolat, Refik Durbaş’ın Edebiyat Anılarda Yaşar kitabını, döneme ait örneklerle okuyucuya anlatıyor.
Selmin Söyü, “FinTech: Fırsat mı yoksa Tehdit mi?” makalesiyle, FinTech’in neden büyük bir ilgiyle karşılandığı sorusuna örneklerle cevap veriyor.
Keyifli okumalar dileriz…