İlahi Komedya’nın ilk bölümünü oluşturan Cehennem’i Dante’nin 1308 yılında tamamladığı sanılıyor. Cehennem 34 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4720’dir. Dante bu yolculuk boyunca 112 ünlü kişiyle karşılaşır. Papa’nın jübile yılı ilan ettiği 1300 yılı Paskalyasında 7 Nisan Perşembeyi 8 Nisan Cumaya bağlayan gece “yaşam yolumuzun ortasında” Dante (günahkârlık ortamını simgeleyen) “karanlık bir ormanda” yolunu şaşırır. Cuma sabahı gün ağarırken bir tepenin eteğinde (insan aklını simgeleyen) Vergilius ile karşılaşır. Dante’nin yardımına koşan Vergilius, kötülüklerden arınmak için onu öteki dünyanın üç bölümünü gezmeye çağırır. Dante ile Vergilus’un o gece başlayan Cehennem gezisi 9 Nisan Cumartesi gecesi sona erer. 10 Nisan Pazar günü, birlikte Araf’a ulaşırlar.
Dibine doğru inildikçe daralan bir çukurdur. Bu çukur iç içe dokuz kattan oluşur, Dairelerin her birinde ayrı bir günah işlemiş olanlar cezalandırılır. Aşağıya doğru inildikçe ceza ağırlaşır. Cezayı veren Tanrı değildir. İnsanlar Araf’a, Cennet’e gidebilecekken, yaşarken yaptıkları yanlış seçimler sonucunda Cehennem’e gitmişlerdir. Çarpıldıkları cezayı, yeryüzünde sürdükleri yaşamla kendileri belirlemiştir cezanın ağırlığı, işlenen günahın ağırlığı ile orantılıdır.
Cehennem, İsa’nın yaşamış olduğu kutsal Kudüs kentinin altına rastlar. Cehennem’in giriş bölümünde “kötülük de iyilik de yapmadan yaşamış olanların ruhları” vardır. Cehennem’in ilk akarsuyu Akheron da buranın sınırındadır. Daha sonra Cehennem’in ilk dairesi Limbus gelir. Limbus’taki ruhlar dürüst yaşam sürmüş ancak çoğu Hıristiyanlıktan önce yaşadığı için “vaftizden yoksun kalmış”, vaftiz olmadan ölmüş ruhlardır. Daha sonra asıl Cehennem denilen bölüm başlar.
Cehennem, İlahi Komedya’nın en çarpıcı bölümüdür. Günümüzün sinema sanatını çağrıştıran olağanüstü bir görüntü zenginliğiyle anlatılan ortam, sanki yedi yüz yıl sonra yaşanacak şiddet olaylarının da haberciliğini yapar. Cehennem’in son kantosunda yer alan, “altı gözüyle birlikte ağlayan, üç çenesine gözyaşları ile kanlı salyalar akan, her ağzında dişleriyle bir günahkâr öğüten” yarı beline dek buzlara gömülü Lucifer “aynı anda üç günahkâra birden işkence” yapan bir “değirmendir”. Nazilerin, toplama kamplarında insanları “öğüttükleri” gaz odalarını, Dante’nin düş gücünün tasarladığı değirmenin günümüzdeki uzantısı saymak yanlış sayılmamalı.
Her ağızda dişler bir günahkâr öğütüyordu
bir değirmen gibi, böylece aynı anda
üç günahkâr birden işkence görüyordu.
İlahi Komedya’nın ilk bölümünü oluşturan Cehennem’i Dante’nin 1308 yılında tamamladığı sanılıyor. Cehennem 34 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4720’dir. Dante bu yolculuk boyunca 112 ünlü kişiyle karşılaşır. Papa’nın jübile yılı ilan ettiği 1300 yılı Paskalyasında 7 Nisan Perşembeyi 8 Nisan Cumaya bağlayan gece “yaşam yolumuzun ortasında” Dante (günahkârlık ortamını simgeleyen) “karanlık bir ormanda” yolunu şaşırır. Cuma sabahı gün ağarırken bir tepenin eteğinde (insan aklını simgeleyen) Vergilius ile karşılaşır. Dante’nin yardımına koşan Vergilius, kötülüklerden arınmak için onu öteki dünyanın üç bölümünü gezmeye çağırır. Dante ile Vergilus’un o gece başlayan Cehennem gezisi 9 Nisan Cumartesi gecesi sona erer. 10 Nisan Pazar günü, birlikte Araf’a ulaşırlar.
Dibine doğru inildikçe daralan bir çukurdur. Bu çukur iç içe dokuz kattan oluşur, Dairelerin her birinde ayrı bir günah işlemiş olanlar cezalandırılır. Aşağıya doğru inildikçe ceza ağırlaşır. Cezayı veren Tanrı değildir. İnsanlar Araf’a, Cennet’e gidebilecekken, yaşarken yaptıkları yanlış seçimler sonucunda Cehennem’e gitmişlerdir. Çarpıldıkları cezayı, yeryüzünde sürdükleri yaşamla kendileri belirlemiştir cezanın ağırlığı, işlenen günahın ağırlığı ile orantılıdır.
Cehennem, İsa’nın yaşamış olduğu kutsal Kudüs kentinin altına rastlar. Cehennem’in giriş bölümünde “kötülük de iyilik de yapmadan yaşamış olanların ruhları” vardır. Cehennem’in ilk akarsuyu Akheron da buranın sınırındadır. Daha sonra Cehennem’in ilk dairesi Limbus gelir. Limbus’taki ruhlar dürüst yaşam sürmüş ancak çoğu Hıristiyanlıktan önce yaşadığı için “vaftizden yoksun kalmış”, vaftiz olmadan ölmüş ruhlardır. Daha sonra asıl Cehennem denilen bölüm başlar.
Cehennem, İlahi Komedya’nın en çarpıcı bölümüdür. Günümüzün sinema sanatını çağrıştıran olağanüstü bir görüntü zenginliğiyle anlatılan ortam, sanki yedi yüz yıl sonra yaşanacak şiddet olaylarının da haberciliğini yapar. Cehennem’in son kantosunda yer alan, “altı gözüyle birlikte ağlayan, üç çenesine gözyaşları ile kanlı salyalar akan, her ağzında dişleriyle bir günahkâr öğüten” yarı beline dek buzlara gömülü Lucifer “aynı anda üç günahkâra birden işkence” yapan bir “değirmendir”. Nazilerin, toplama kamplarında insanları “öğüttükleri” gaz odalarını, Dante’nin düş gücünün tasarladığı değirmenin günümüzdeki uzantısı saymak yanlış sayılmamalı.
Her ağızda dişler bir günahkâr öğütüyordu
bir değirmen gibi, böylece aynı anda
üç günahkâr birden işkence görüyordu.