Kuran’ın, semavi kitabımızın, tarih denen bu harika zaman tünelinden, çağları aşarak büyük bir ihtimam ve korunma ile günümüze kadar gelmesi, muhteşem bir hadisedir. Arapçayı derinlemesine bilmese de Türkçe mealini okuyan sıradan bir insan, onun ayetlerindeki mucizeyi, gönlünde ürpererek duyar. Ruhunda taşıdığı derin ve samimi inancından başka sermayesi olmayan pek çok insan gibi bunu derhal hisseder.
Kuran’ın Türkçe mealini çok defa okuyup tekrar etmekle birlikte, yine de sadece bu emirlere odaklanayım, bilgimi pekiştireyim ve üzerinde yeniden düşüneyim istedim. Bu maksatla; vahiyle iniş yani nüzul sırasına göre; ilk gelen, 100 emri sıraladım. Çünkü Allah bunları bizlere bir tavsiye olarak değil, emir olarak söylemiştir.
Kuran’ın iniş sırasına göre okunmasının, onun anlaşılmasını kolaylaştırdığı bir geçektir. Her surenin bir iniş sebebi ve kendine özgü tarihsel, sosyal ve siyasi ortamı vardır. Bunları da kısmen açıkladık. Tabii peygamberimize emredilen hususların, onun şahsında bize de emredildiğini ve bu nedenle kendimize bir sorumluluk payı çıkarmamızı kabul etmiş olmamız gerekir.
Kuran’ın, semavi kitabımızın, tarih denen bu harika zaman tünelinden, çağları aşarak büyük bir ihtimam ve korunma ile günümüze kadar gelmesi, muhteşem bir hadisedir. Arapçayı derinlemesine bilmese de Türkçe mealini okuyan sıradan bir insan, onun ayetlerindeki mucizeyi, gönlünde ürpererek duyar. Ruhunda taşıdığı derin ve samimi inancından başka sermayesi olmayan pek çok insan gibi bunu derhal hisseder.
Kuran’ın Türkçe mealini çok defa okuyup tekrar etmekle birlikte, yine de sadece bu emirlere odaklanayım, bilgimi pekiştireyim ve üzerinde yeniden düşüneyim istedim. Bu maksatla; vahiyle iniş yani nüzul sırasına göre; ilk gelen, 100 emri sıraladım. Çünkü Allah bunları bizlere bir tavsiye olarak değil, emir olarak söylemiştir.
Kuran’ın iniş sırasına göre okunmasının, onun anlaşılmasını kolaylaştırdığı bir geçektir. Her surenin bir iniş sebebi ve kendine özgü tarihsel, sosyal ve siyasi ortamı vardır. Bunları da kısmen açıkladık. Tabii peygamberimize emredilen hususların, onun şahsında bize de emredildiğini ve bu nedenle kendimize bir sorumluluk payı çıkarmamızı kabul etmiş olmamız gerekir.