Uygarlık, evrensel boyutta ele alındığında bunun içerisinde Ön Asya’nın önemli bir katkısı olduğu ortaya çıkar. Kent yaşamının gerekli kıldığı kültürel etkinlikler, öncelikle bu coğrafyada kök salmıştır. Alışveriş ve bazı gereksinimlerini birtakım şekillerle ifade ederek önemli bir iletişim aracı olan yazıyı keşfedenler bu topraklarda yaşamışlardır. Ön Asya toplumlarının dikkat çekici bir özelliği de eğitim-öğretim merkezleri olan okullara ilk kez tanıklık etmiş olmalarıdır. Eğitim teşkilatı, dersler, öğretilen konular, öğretmen-öğrenci ilişkileri, uygulanan disiplin, öğrencilerin geçtikleri sınavlar, okul binaları, hatta öğretmene ödenen ücretlere ilişkin bilgiler bu bölgede yaşayan insanların bıraktıkları belgelerle günümüze ulaşmıştır. İlk kez okulların ortaya çıktığı bu en eski toplumlarda, eğitim sisteminin sorgulanması, bir Sümerli öğrencinin okula giderken duyduğu heyecan ya da Mısırlı bir babanın okuması için çocuğuna verdiği öğütler düşündürücü ve üzerinde durularak araştırılması gereken konular olmaktadır. Bu çalışmanın, uygarlığın beşiği olarak ön plana çıkan Ön Asya toplumları ile günümüz arasında bir bağ kurarken, aynı zamanda eğitim faaliyetleri alanındaki bakış açısını da zenginleştireceği düşüncesindeyiz.
Uygarlık, evrensel boyutta ele alındığında bunun içerisinde Ön Asya’nın önemli bir katkısı olduğu ortaya çıkar. Kent yaşamının gerekli kıldığı kültürel etkinlikler, öncelikle bu coğrafyada kök salmıştır. Alışveriş ve bazı gereksinimlerini birtakım şekillerle ifade ederek önemli bir iletişim aracı olan yazıyı keşfedenler bu topraklarda yaşamışlardır. Ön Asya toplumlarının dikkat çekici bir özelliği de eğitim-öğretim merkezleri olan okullara ilk kez tanıklık etmiş olmalarıdır. Eğitim teşkilatı, dersler, öğretilen konular, öğretmen-öğrenci ilişkileri, uygulanan disiplin, öğrencilerin geçtikleri sınavlar, okul binaları, hatta öğretmene ödenen ücretlere ilişkin bilgiler bu bölgede yaşayan insanların bıraktıkları belgelerle günümüze ulaşmıştır. İlk kez okulların ortaya çıktığı bu en eski toplumlarda, eğitim sisteminin sorgulanması, bir Sümerli öğrencinin okula giderken duyduğu heyecan ya da Mısırlı bir babanın okuması için çocuğuna verdiği öğütler düşündürücü ve üzerinde durularak araştırılması gereken konular olmaktadır. Bu çalışmanın, uygarlığın beşiği olarak ön plana çıkan Ön Asya toplumları ile günümüz arasında bir bağ kurarken, aynı zamanda eğitim faaliyetleri alanındaki bakış açısını da zenginleştireceği düşüncesindeyiz.