Saadet Asrının Müslümanları olan Sahâbîler, edinmiş oldukları yüksek bir ruh, ilim, marifet ve Hz. Peygamber’den aldıkları hayatın her alanı ile ilgili doğruları, medenî bir yaklaşımla, dünya insanlarıyla paylaşmak istiyor, İslâm’a çağrı emrini yerine getirmenin heyecanını yaşıyorlardı. Bu yönde seferber olan Müslümanlar, fetihlerine Irak topraklarıyla başlayarak, İran, el-Cezîre, Suriye ve Mısır’ı İslâm hâkimiyetine aldılar.Doğu cephesindeki fetihlerin bir bölümünü de, dönemin coğrafî adıyla Ermeniye ve bunun devamındaki Kafkasya oluşturuyordu. Ermeniye’nin fethini müteakip, Güney Kafkasya, İslâm ordularının akınlarına sahne oldu. Azerbaycan, Arran ve Gürcistan, sürdürülen fetih hareketleri sonucu İslâm hâkimiyetine alınmış oldular. Coğrafî konumu ve bölgenin aslî unsuru olan Gürcü nüfusuyla Güney Kafkasya’nın gözde mekânlarından Gürcistan’ın ilk İslâmî dönemi bu çalışmanın konusunu oluşturdu.
Saadet Asrının Müslümanları olan Sahâbîler, edinmiş oldukları yüksek bir ruh, ilim, marifet ve Hz. Peygamber’den aldıkları hayatın her alanı ile ilgili doğruları, medenî bir yaklaşımla, dünya insanlarıyla paylaşmak istiyor, İslâm’a çağrı emrini yerine getirmenin heyecanını yaşıyorlardı. Bu yönde seferber olan Müslümanlar, fetihlerine Irak topraklarıyla başlayarak, İran, el-Cezîre, Suriye ve Mısır’ı İslâm hâkimiyetine aldılar.Doğu cephesindeki fetihlerin bir bölümünü de, dönemin coğrafî adıyla Ermeniye ve bunun devamındaki Kafkasya oluşturuyordu. Ermeniye’nin fethini müteakip, Güney Kafkasya, İslâm ordularının akınlarına sahne oldu. Azerbaycan, Arran ve Gürcistan, sürdürülen fetih hareketleri sonucu İslâm hâkimiyetine alınmış oldular. Coğrafî konumu ve bölgenin aslî unsuru olan Gürcü nüfusuyla Güney Kafkasya’nın gözde mekânlarından Gürcistan’ın ilk İslâmî dönemi bu çalışmanın konusunu oluşturdu.