1800’lü yıllar. Genç bir kadın intihar amacıyla kendisini Fransa’da Seine nehrine atar ve uzun bir süre suda kalır ve sonunda ölür. Kimse sahip çıkmaz zavallı ölü bedenine. Fransa’da o yıllar ölü bedenler morg vitrininde sergilenip, yakınlarına ulaşılmaya çalışılırmış. Hikâyeye göre; Paris morgunun doktoru kadının ölü bedeninin huzurlu ve güzel görünümüne hayran kalır ve kadının yüzünün bir kopyasını (kalıbını) çıkarttırır. Zaman geçtikçe bu kopya mağazaların önlerine asılmaya başlar, yayılır ve hatta modanın bile dikkatini çeker. Zaman geçtikçe kızın yüzünün sayısız kopyası üretilir. Moda dünyasından sonra sanat ve edebiyat dünyasında da yerini alır. Hatta esrarengiz gülümsemesi nedeniyle Albert Camus ona "Boğulan Mona Lisa” adını bile verir. 1960’lı yıllar. L’lnconnue de la Seine yani "Seine nehrinin gizemli kadını" artık birçok sanat galerisinde yerini almış, moda ve sanat dünyasında bilinen bir ikon olmuştur. Bu yıllarda dünya tarihinde önemli bir gelişme olur. Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) yani yaşamsal işlevleri duran hastaya yapılan müdahaleler bugünkü haliyle daha doğru ve yaşam için umut vadeden şekliyle yeniden tanımlanır. Tanımlayan bilim adamları bu teknikleri dünyaya tanıtmak ve doğru teknikleri ile öğretmek için bir makete ihtiyaç duyarlar. Yakın zamanda bu yeni tanımlanan teknik sayesinde oğlunu gölde boğulmaktan kurtaran ünlü Norveçli oyuncak ve tıbbı cihaz üreticisi Asmond Leardal’a gidip durumu anlatırlar. Leardal hemen çalışmalara başlar. Çalışmalar sırasında makete yapılacak yüz için çocukluğunda ailesiyle yaşadığı evde duvara asılı olan o güzel ve huzurlu yüz gelir. Evet bu yüz L’lnconnue de la Seine’ye aittir. Maket tanımlanınca da ona Annie adını verir. Maket Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından çok beğenilir ve dünyadaki tüm eğitimlerde bu maketin kullanımı kararı verilir ve yeni tanımlanan CPR dünyaya bu maket üzerinden öğretilir. Bugün hala bu maket üzerinde eğitim alan bir kursiyer ya da öğrenci, makete yaklaşınca bilinç muayenesi için "Annie are you OK?” yani "Annie iyi misin?” der, kalp masajı yaparken onun kalbine basar, yapay solunum uygulamasını onun dudaklarından yapar. Bugün Annie’nin dudakları için "dünyanın en çok öpülen dudakları” da denmektedir. Dünyaya öğretilen doğru kalp masajı tekniği sayesinde 400 milyon insan yaşama yeniden geri döndü. Annie’den başlayıp sizlerin ellerinde vücut bulan sorumluluk bilinci bugün hala birçok kişiye hayat vermektedir.
Michael Jackson’ın en efsane şarkısı olan Smooth Criminal’de 40 defa tekrarladığı ve "eni vici vokke” diye bilinen şarkıda aslında "Annie are you OK?” dediğini de not düşelim. Bu kitap bugün 220 yaşında olan güzel kahramanımız Annie’ye ve COVID-19 pandemisine teslim olmayan sağlık çalışanlarına, yeni dünya düzeninde yeniden yeşerttiğimiz sorumluluk ve yaşatma mücadelemize adanmıştır.
Sarper YILMAZ, Özgür KARCIOĞLU
1800’lü yıllar. Genç bir kadın intihar amacıyla kendisini Fransa’da Seine nehrine atar ve uzun bir süre suda kalır ve sonunda ölür. Kimse sahip çıkmaz zavallı ölü bedenine. Fransa’da o yıllar ölü bedenler morg vitrininde sergilenip, yakınlarına ulaşılmaya çalışılırmış. Hikâyeye göre; Paris morgunun doktoru kadının ölü bedeninin huzurlu ve güzel görünümüne hayran kalır ve kadının yüzünün bir kopyasını (kalıbını) çıkarttırır. Zaman geçtikçe bu kopya mağazaların önlerine asılmaya başlar, yayılır ve hatta modanın bile dikkatini çeker. Zaman geçtikçe kızın yüzünün sayısız kopyası üretilir. Moda dünyasından sonra sanat ve edebiyat dünyasında da yerini alır. Hatta esrarengiz gülümsemesi nedeniyle Albert Camus ona "Boğulan Mona Lisa” adını bile verir. 1960’lı yıllar. L’lnconnue de la Seine yani "Seine nehrinin gizemli kadını" artık birçok sanat galerisinde yerini almış, moda ve sanat dünyasında bilinen bir ikon olmuştur. Bu yıllarda dünya tarihinde önemli bir gelişme olur. Kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) yani yaşamsal işlevleri duran hastaya yapılan müdahaleler bugünkü haliyle daha doğru ve yaşam için umut vadeden şekliyle yeniden tanımlanır. Tanımlayan bilim adamları bu teknikleri dünyaya tanıtmak ve doğru teknikleri ile öğretmek için bir makete ihtiyaç duyarlar. Yakın zamanda bu yeni tanımlanan teknik sayesinde oğlunu gölde boğulmaktan kurtaran ünlü Norveçli oyuncak ve tıbbı cihaz üreticisi Asmond Leardal’a gidip durumu anlatırlar. Leardal hemen çalışmalara başlar. Çalışmalar sırasında makete yapılacak yüz için çocukluğunda ailesiyle yaşadığı evde duvara asılı olan o güzel ve huzurlu yüz gelir. Evet bu yüz L’lnconnue de la Seine’ye aittir. Maket tanımlanınca da ona Annie adını verir. Maket Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından çok beğenilir ve dünyadaki tüm eğitimlerde bu maketin kullanımı kararı verilir ve yeni tanımlanan CPR dünyaya bu maket üzerinden öğretilir. Bugün hala bu maket üzerinde eğitim alan bir kursiyer ya da öğrenci, makete yaklaşınca bilinç muayenesi için "Annie are you OK?” yani "Annie iyi misin?” der, kalp masajı yaparken onun kalbine basar, yapay solunum uygulamasını onun dudaklarından yapar. Bugün Annie’nin dudakları için "dünyanın en çok öpülen dudakları” da denmektedir. Dünyaya öğretilen doğru kalp masajı tekniği sayesinde 400 milyon insan yaşama yeniden geri döndü. Annie’den başlayıp sizlerin ellerinde vücut bulan sorumluluk bilinci bugün hala birçok kişiye hayat vermektedir.
Michael Jackson’ın en efsane şarkısı olan Smooth Criminal’de 40 defa tekrarladığı ve "eni vici vokke” diye bilinen şarkıda aslında "Annie are you OK?” dediğini de not düşelim. Bu kitap bugün 220 yaşında olan güzel kahramanımız Annie’ye ve COVID-19 pandemisine teslim olmayan sağlık çalışanlarına, yeni dünya düzeninde yeniden yeşerttiğimiz sorumluluk ve yaşatma mücadelemize adanmıştır.
Sarper YILMAZ, Özgür KARCIOĞLU