Bugün, insan tarafından biçimlendirilmiş ya da insan üzerinde etkisini göstermiş, herhangi bir yerde ve zamanda olmuş şeyleri, bunlara ilişkin sözlü, yazılı kaynakları ve maddi kültür kalıntılarını analiz-sentez yöntemiyle eleştiri süzgecinden geçirerek, neden-sonuç ilişkileri içinde kavrayıp, sistematik olarak açıklayan bilim dalına “tarih” denilmektedir.
Hellencede “tarih” anlamına gelen “ἱστορία” (historia) sözcüğü, “araştırmak”, “bilgi edinmek” anlamına gelen “ἱστορεῖν” (historein) fiilinden gelmektedir. Gerçekten de tarih yazımı Hellenler için başlangıçta bilgilerin kaydedilmesinden başka bir şey olmamıştır. Hellen tarih yazımının dolayısıyla da dünyada tarih yazımının öncüleri de Herodotos’un tarih yazımına da büyük kolaylık sağlamış olan çoğunluğu Ionialı olan logographoslar olmuştur.
İşte bu logographosların en ünlüleri de kitabımızın da konusunu oluşturan İÖ 6-5. yüzyıllarda yaşamış olan Lampsakoslu Kharon, Lydialı Ksanthos, Miletoslu Hekataios ve Lesboslu Hellanikos’tur.
Bugün, insan tarafından biçimlendirilmiş ya da insan üzerinde etkisini göstermiş, herhangi bir yerde ve zamanda olmuş şeyleri, bunlara ilişkin sözlü, yazılı kaynakları ve maddi kültür kalıntılarını analiz-sentez yöntemiyle eleştiri süzgecinden geçirerek, neden-sonuç ilişkileri içinde kavrayıp, sistematik olarak açıklayan bilim dalına “tarih” denilmektedir.
Hellencede “tarih” anlamına gelen “ἱστορία” (historia) sözcüğü, “araştırmak”, “bilgi edinmek” anlamına gelen “ἱστορεῖν” (historein) fiilinden gelmektedir. Gerçekten de tarih yazımı Hellenler için başlangıçta bilgilerin kaydedilmesinden başka bir şey olmamıştır. Hellen tarih yazımının dolayısıyla da dünyada tarih yazımının öncüleri de Herodotos’un tarih yazımına da büyük kolaylık sağlamış olan çoğunluğu Ionialı olan logographoslar olmuştur.
İşte bu logographosların en ünlüleri de kitabımızın da konusunu oluşturan İÖ 6-5. yüzyıllarda yaşamış olan Lampsakoslu Kharon, Lydialı Ksanthos, Miletoslu Hekataios ve Lesboslu Hellanikos’tur.