Bu eseri düzenleyip, yazan Şeyh Safaeddin Aksoy, 1941 Antakya doğumludur. Öğrenimini Antakya'da tamamladıktan sonra 1973 yılında ailesiyle gidip oraya yerleşmiştir. Orada bulunduğu süre içinde, Ehli Beyt'e ve onların İslam'daki üstün konumlarına, menkibelerine merak sarmış, bu amaçla Almanların zengin kütüphanelerini dolaşmış...
Çoğunluğu Sünni ünlü din adamlarının kitaplarını okumuş/incelemiş... Sonunda bu değerli muhadislerin (alimlerin), Resulün (SAV) özü ve soyu olan Ehl-i Beyt'in haklılığını ve İsalm'daki erişilmez mevkilerini gösterdiklerini görmüştür. Uzun yılların yuttuğu bir çalışma neticesinde, gene çoğunluğu Sünni kaynaklara dayanarak bu kitabı meydana getirmiştir.
Yazar bu eseri, insanlığa, müminlere ve takva sahiplerine yararlı olur ümidiyle sunuyor. Yüce Allah, Tevbe suresinin 105. Ayeti: "De ki, iş ve değer üretiniz. Amelinizi Allah da, onun Resulü de ve müminler de görecektir."
Rum suresinin 30. Ayeti de "Bu, dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler." diye buyuruyor.
Bu eseri düzenleyip, yazan Şeyh Safaeddin Aksoy, 1941 Antakya doğumludur. Öğrenimini Antakya'da tamamladıktan sonra 1973 yılında ailesiyle gidip oraya yerleşmiştir. Orada bulunduğu süre içinde, Ehli Beyt'e ve onların İslam'daki üstün konumlarına, menkibelerine merak sarmış, bu amaçla Almanların zengin kütüphanelerini dolaşmış...
Çoğunluğu Sünni ünlü din adamlarının kitaplarını okumuş/incelemiş... Sonunda bu değerli muhadislerin (alimlerin), Resulün (SAV) özü ve soyu olan Ehl-i Beyt'in haklılığını ve İsalm'daki erişilmez mevkilerini gösterdiklerini görmüştür. Uzun yılların yuttuğu bir çalışma neticesinde, gene çoğunluğu Sünni kaynaklara dayanarak bu kitabı meydana getirmiştir.
Yazar bu eseri, insanlığa, müminlere ve takva sahiplerine yararlı olur ümidiyle sunuyor. Yüce Allah, Tevbe suresinin 105. Ayeti: "De ki, iş ve değer üretiniz. Amelinizi Allah da, onun Resulü de ve müminler de görecektir."
Rum suresinin 30. Ayeti de "Bu, dimdik ayakta duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler." diye buyuruyor.